"رياضيّة" - Translation from Arabic to Turkish

    • spor
        
    • atlet
        
    • matematik
        
    • matematiksel
        
    O zaman öldürülmeden önce gittiği son yer bir spor salonu. Open Subtitles إذن آخر مكان ذهب إليه قبل مقتله كانت صالة ألعاب رياضيّة.
    Sakal bırakmaya devam et, işe de spor ayakkabı giy. Open Subtitles ربّي لحيتك ، وابدأ بـ ارتداء أحذية رياضيّة لمقرّ العمل
    Eğlence odama spor salonu falan yapmıyoruz. Open Subtitles نحن لا نضع أي ادوات رياضيّة في غرفة الترفيه
    Nadia Comaneci'den sonra, dünyanın tanıdığı en büyük atlet. Open Subtitles (على إسم (ناديا كومانتشي أعظم رياضيّة عرفها العالم
    Saklı Gerçek'te, okuyucudan hiçbir matematik veya fizik bilgisi beklemeden bu olasılığı araştırdım. Open Subtitles في الكتاب, أستكشف هذه الإمكانية بلا أن أفترض أي معرفة رياضيّة أو فيزيائية من القارئ
    matematiksel olarak 0.9 litre muzlu süt 0.5 litre de mesane. Open Subtitles حالة رياضيّة.. 32 أونسه من عصير الموز و 16 أونسه مثانة
    Ama aslında demek istediği benim spor bir araba almamdı. Open Subtitles ما كانت تعني حقيقةً أنه.. كما تعلم عليّ شراء سيّارة رياضيّة.
    Biraz vakit geçirip yağlarından kurtulmak istersen arkada spor aletleri var. Open Subtitles أوَتعرفين، لو أردتِ التخلص من كتلة الدهون تلك، فعليكِ الذهاب لقاعة رياضيّة
    Atlantic'in orta kısmında büyük bir spor giyim zinciri. Open Subtitles إنها سلسلة محلاتِ ملابس رياضيّة ضخمة عبر المحيط الأطلسيّ
    spor barının üstsüz olanı işte. Open Subtitles أقصد أنّها حانة رياضيّة إنّما من دون قمصان
    Meclis Binasının yakınında "Work-it" adında bir spor salonunda antrenör olarak çalışıyormuş. Open Subtitles عمل كمدرّب شخصي بصالة رياضيّة بالقرب من مبنى البرلمان الأمريكي يدعى "إنجح".
    Motelin yakınlarında bir spor salonu bulmuşlar. Open Subtitles لقد وجدوا قاعة رياضيّة بالقرب من النُزل.
    Yerel polisin dediğine göre genç çete üyelerinin katıldığı bir spor salonu varmış. Open Subtitles قالت أفراد الشرطة المحليين أنّ هناك صالة رياضيّة حيث يتسكّع فيها الكثير من أعضاء العصابات الشباب.
    spor ceketler, şortlar yarı fiyatına. Tişörtler yarı fiyatına. Open Subtitles لدينا معاطف رياضيّة وقمصان، وقمصان قصيرة بنصف الثمن.
    spor barının üstsüz olanı işte. Open Subtitles أقصد أنّها حانة رياضيّة إنّما من دون قمصان
    Aynen, tenis ayakkabısı, lekesiz ama yeni değil ki dördüncü olarak, "spor ayakkabısı" demez miydin Batı Yakası'nın aksine eğer gerçekten Kuzeydoğu'dan olsaydın? Open Subtitles حسناً، أحذية رياضيّة نظيفة، لكن ليست جديدة ونأتي لرقم أربعة، كنت لتسمّيها أحذية عالية الرقبة إن كنت حقاً قادماً من الشمال الشرقي للبلاد،
    spor sütyen ve büyükanne kilotu ya da dolabımda dünden kalan ne varsa. Open Subtitles حمّالة صدر رياضيّة و سراويل الجدة , على ما يبدو أو أي شيء موجود في خرانتي منذ البارحة
    Ben spor bir araba istemiştim. Ben bununla masa tenisi turnuvasına bile gitmem. Open Subtitles طلبت سيّارة رياضيّة وما كنت لأقود هذه حتّى لبطولة كرة طاولة
    Okulumuzla ilgili izlenim edinmek ve spor salonuna bağış yapmak için belediyeden geldiler. Open Subtitles الذين جاؤوا لكي يأخذو ... إنطباعاً عن مدرستنا ومن المحتمل أن يمنحونا . صالة ألعاب رياضيّة أكبر
    Kadın bir atlet. Open Subtitles إنّها رياضيّة مثابرة
    Hepimiz böyleydik. Özellikle de matematik yeterliliği yüksek olanlarımız. Open Subtitles كلّنا كرهناها، لاسيّما أولئك الذين لديهم مهارة رياضيّة.
    Denge, her kişinin kendi haricinde kalanların nasıl davranacaklarını tamamen bilebildiği bir matematiksel durumdur. TED التّوازن هو حالة رياضيّة حيث كلّ شخص فيها اكتشف تماما ما الذي سيفعله الآخرون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more