Asanızda bulunan kuyruk tüyünü veren anka kuşu bir tüy daha vermişti. | Open Subtitles | فقد حدث أن الفينيق التي تستقر ريشة من ذيله في عصاك، قد ترك ريشة أخرى |
Bu, kamplarından gelen bir tüy. Kemiği kurumuş ve solgun. | Open Subtitles | هذه ريشة من مُعسكرهم جافة تماماً وتتلاشى |
Nasıl oldu bilmiyorum ama kanadımdan bir tüy kopardı. | Open Subtitles | لاأعرفكيفولكن.. سحب ريشة من جناحي |
Bu, Kenya'daki en güzel kuşlardan biri olan ibikli afrika tavuğunun tüyü. | TED | إنها ريشة من واحد من أجمل الطيور لدينا في كينيا، الدجاج الغيني ذو العرف. |
Evet, tek problem benekli baykuş tüyü. | Open Subtitles | أجل، المشكلة الوحيدة هي ريشة من بومة مُنقطة |
Kılıçlarınızın çeliği, uğuldayan rüzgâra nasıl işlerse üzerimdeki en küçük tüyü de o kadar etkiler. | Open Subtitles | و العناصر الصلبة التي صنعت منها سيوفكم ستمزق الرياح العاصفة لكنها لن تقصر ريشة من ريشي |
Fosilleşmiş. Bu Lucifer'in kanadından bir tüy. | Open Subtitles | إنها متحجرة، إنها ريشة من جناح "لوسيفر" |
'Hello, Dolly' müzikal filminden bir tüy | Open Subtitles | ريشة من المسرحية الموسيقية (هالو دوللي! |
Senin kanatlarından bir tüy. | Open Subtitles | ريشة من جناحك |