Şanslısın ki ben bir kumarbazım, Reid. Flight'ı alışverişe gönder. | Open Subtitles | (من حسن حظك أنا رجلُ مُقامر، (ريّد أرسل (فلايت) للتبضع |
O ceset şimdi Edmund Reid'in Amerikalısının keskin gözlerinin önünde mi duruyor? | Open Subtitles | وأن الجثة الآن تخضع لفحص الطبيب الأمريكي الذي يعمل مع (ادموند ريّد) |
Reid. | Open Subtitles | "ما جدوّى عملنّا" {\pos(180,220)} (ريّد) |
Seni burada Bayan Reid'in barınağında, bulacağımı hiç düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أعتقد بأني قد أجدك' (هنا، في ملجأ السيدّة (ريّد |
Elbette ki, Kaptan Jackson'un buralarda olmaması dışında..., ...Bayan Reid'in buradaki kocasının eline her şeyi bıraktı. | Open Subtitles | (عدا,طبعاً,الغياب المستمر للقائد (جاكسون (والذي سُجّن على يد زوج السيدّة (ريّد |
Bu günlerde yürüttüğüm arkadaşlık, Reid. | Open Subtitles | الصحّبة التي أحظى بها (هذه الأيام، (ريّد |
Bayan Reid'e göre, Rose dün gece barınağa gitmemiş. | Open Subtitles | ،)طبقًا لكلام السيدة (ريّد روز) لم تعد إلى الملجأ ليلة أمس) |
Bay Reid'in cömert yardımı ile onun gözetiminde kendi hayatıma devam ediyorum. | Open Subtitles | أنا نفسي أستمر بالتحسيّن برعاية جمعية السيدة (ريّد) الخيرية السخية |
- Bay Reid, efendim. - Ne oldu, yüzbaşı? | Open Subtitles | السيد (ريّد) ، سيدّي - ماذا هناك أيها الرقيب؟ |
Üzgünüm, Reid. Bu seferlik senin hayal kırıklığına uğratacağım. | Open Subtitles | تقبل إعتذاراتّي (ريّد) لا بد بأن أخطأ ولو لمرّة |
Ortak arkadaşımız, Bay Reid'i ilgilendiriyor ve aranızdaki sarsılmaz dostluğu. | Open Subtitles | في الحقيقة، فالأمر يتعلق بصديقنا المشترك السيد (ريّد), وتحالفه الرآسخ الذي يصنعه معك |
Gördüğünüz gibi Bay Reid sözlediğiniz tarihlerde Liverpool'a yol almıştık. | Open Subtitles | كما ترى, سيد (ريّد) لقد رسونا في "ليفربول" في وقتٍ متأخر من اليوم الذي تتحدث عنه |
- Bay Reid, efendim, karınız sizinle görüşmek istiyor? | Open Subtitles | -سيد (ريّد) ،سيدي ،زوجتك تلتمس الحديث إليك |
Her zaman senin yanında olamam, Reid. | Open Subtitles | لا يمكننّي البقاء إلى جانبك طوال الوقت ، (ريّد) |
Benim sayemde servet kazanmış tüm adamları bir düşün, Bay Reid. | Open Subtitles | فكر بكل الرَجال العظام الذين صنعوا ثورتهم عن طريقي ، سيد (ريّد) |
Charity, Bay Reid'in gömleklerini getirir misin? | Open Subtitles | (تشيرتّي)، هلا جلبتِ قمصان السيد (ريّد)؟ |
Reid, bu mal ucuza satılacaksa olursa, bu bölgedeki erkekler ve kadınlar bunlara para bulmak için çocuklarını un haline getirip ekmek diye satarlar. | Open Subtitles | (ريّد)، هذه الممتلكات تباع بثمنٍ بخس الرجال والنساء في هذا الحي سيجبرون أطفالهم على التسول لتوفير النقود لأجلها |
Çavuş Linklater'ı rahat olması gerekiyor, Bay Reid. | Open Subtitles | الرقيب (لينكلاتر) يحب أن يُترك بسلام، سيد (ريّد)، |
Her zaman olduğu gibi muhteşem Edmund Reid rakiplerinin bir adım önünde. | Open Subtitles | (كالعادة العظيم (ادموند ريّد متقدم بخطوة على منافسيه |
Değerli arkadaşımız Edmund Reid, bu geçişe yardım etmiş olabilir. | Open Subtitles | بأن صديقنا العزيز( ادموند ريّد) قد يكون له يد في وفاته |