Beni mi görmek istediniz, Lordum? | Open Subtitles | أنت طلبت في رُؤيتي يا سيدي ؟ |
Redding, beni mi görmek istedin. | Open Subtitles | أرَدتَ رُؤيتي إذاً يا (ريدينغ)؟ |
Beni mi görmek istemiştiniz, albayım? | Open Subtitles | -أردتَ رُؤيتي أيها العقيد؟ |
O sabah beni aradı ve beni görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | دَعتْني ذلك الصباحِ، قالَ هي أرادتْ رُؤيتي. |
beni görmek istediğinde buraya gelebileceğini hiç düşünmedim. | Open Subtitles | أنا أبداً مَا إعتقدتُ بأنّك تُرسلُ لي لانك أردتَ رُؤيتي |
Bilmem ki. Onu görecek olmak ne kadar hoşuma gitse de hâlâ beni görmek istediğinden emin değilim. | Open Subtitles | أعني، بقدر ما أودّ رُؤيتها، لستُ مُتأكداً أنّها مازالت تريدُ رُؤيتي. |
Paul yakın zamanda beni görmeyi umduğunu söylemişti. | Open Subtitles | بول قالَ بأنّه يتَمنّى رُؤيتي قريباً. |
Omar, beni mi görmek istedin? | Open Subtitles | أردتَ رُؤيتي يا (عمر)؟ |
- Beni mi görmek istedin? - Evet. | Open Subtitles | أردتَ رُؤيتي ؟ |
Beni mi görmek istedin? | Open Subtitles | أردتي رُؤيتي ؟ |
beni görmek istersen nerde olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُي مكاني لو تُريدُي رُؤيتي. |
Bak. Melinda beni görmek istemiyor. | Open Subtitles | أسمع، مليندا لا تُريدُ رُؤيتي. |
Evdeyken haber verdiler, beni görmek istemişsin... | Open Subtitles | سَمِعتُ أنكَ أَردتَ رُؤيتي |
beni görmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّها تُريدُ رُؤيتي |
Martinez beni görmek istediğini söylemiş çünkü tendomu kesme emrini verenin Morales olduğunu çaresizce itiraf etmek istiyormuş. | Open Subtitles | أرسلَ (مارتينيز) خبراً أنهُ يُريدُ رُؤيتي لأنهُ كانَ مُتلهفاً ليعترِف أنَ (موراليس) كانَ مَن أمرهُ أن يقطعَ أوتاري |
beni görmek mi istediniz peder? | Open Subtitles | طلبتَ رُؤيتي يا أبتِ؟ |