Torunumu görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يسعني انتظار رُؤيَة حفيدَتي |
O da net görmek ve düşünmek anlamına geliyor. | Open Subtitles | . التي تَعني رُؤيَة الأشياء بوُضوح |
Alis sen kim olduğunu görmek zorundasın. | Open Subtitles | ألِيس! عليكِ رُؤيَة مَن أنتِ |
Yine de prosedürü uygulayacağız, her seferinde sıra sana geldiğinde ne kadar olgunlaştığını görüyorum. | Open Subtitles | لكننا سنُجري الإجراءات بحيثُ في كُل مرَة يأتي دورَك يُمكنني رُؤيَة مدى نُضجِك |
Geliyor. Kafasını görüyorum. | Open Subtitles | إنهُ يخرُج، يُمكنني رُؤيَة الرأس |
Ben de bundan ne kadar memnun olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | و يُمكنني رُؤيَة كَم يُسعدكِ هذا |
Petey'i görmek iyi olacak. | Open Subtitles | من الجيد رُؤيَة (بِيتي). |
Pablo Rosa'yı görmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ رُؤيَة (بابلو روسا) |
Evet, bunu görüyorum. | Open Subtitles | نعم، حسناً، يُمكنني رُؤيَة ذلك. |
- Siktir git! Kafasını görüyorum Carrie. | Open Subtitles | - يُمكنني رُؤيَة الرأس يا (كيري) |