| Patron, kız aşırı dozdan öldü. | Open Subtitles | أخي الأكبر تلك المرأه توفت بجرعه زائده من المخدر |
| okula ait bir hamstera aşırı dozda Viagra vermişsin. | Open Subtitles | لا أصدق انك أعطيت مدير المدرسه جرعه زائده من الفياجرا |
| Polis, Bay Early'nin aşırı dozdan bir gün önce öldüğünü bildirdi. | Open Subtitles | و تقول الشرطه بأن السيد ايرلي قد مات منذ يوم او يزيد و انه قد ذهب ضحيه لجرعه زائده من الهيروين |
| Bu eroinde aşırı doza sebep olan bir katkı maddesi var. | Open Subtitles | ان هناك ماده مضافه لهذا الهروين يسبب تعاطى جرعات زائده |
| Evet, bir kaçımız aşırı dozdan gider veya aklını oynatır. | Open Subtitles | ربما يكون البعض يأخذ جرعه زائده او يفقد عقله |
| aşırı doz olsaydı, otopside çıkardı. | Open Subtitles | اذن, ان كان جرعه زائده فستظهر في التشريح. |
| Hindistanlı bir pamuk kralının karıştığı bir skandal ile Çinli bir afyon tüccarının aşırı dozu Strazburg ve Viyana'daki bombalamalar ve Amerika'daki bir çelik kralının ölümünün ortak yönü ne? | Open Subtitles | ما علاقة فضيحة تاجر أقطان هندي و جرعه زائده لتاجر أفيون صيني و تفجيرات في ستراسبورج و فيينا |
| aşırı dozda uyuşturucu aldı. | Open Subtitles | وما علمته بعد ذلك أنها ماتت بسبب جرعة زائده. |
| Geçen sene yanlışlıkla aşırı doz alınca ben de yatmıştım orada. | Open Subtitles | لقد كنتُ هناك العام الماضي بعدما أخذت جرعة زائده بالصدفه |
| Geçen sene yanlışlıkla aşırı doz alınca ben de yatmıştım orada. | Open Subtitles | لقد كنتُ هناك العام الماضي بعدما أخذت جرعة زائده بالصدفه |
| O altı yaşındayken annesi aşırı dozdan gitti. Babası kim bilmiyorum. | Open Subtitles | أمه ماتت من جرعه زائده عندما كان بالسادسة لا يعرف من هو والده |
| Ben ve ben, Conrad Grayson'ı öldürmüş olabilecek adamı gösteren bir kanıt bulduğumuz olası aşırı doz vakasına atandık. | Open Subtitles | أنا وبين تلقينا إتصال لحالة جرعه زائده حيث هناك وجدنا أدله التي تشير على أن هذا الرجل هو من قتل كونراد جريسون |
| Lisa Keller, dün gece Hollywood'da aşırı uyuşturucudan hayatını kaybetti. | Open Subtitles | ليزا كيلير توفيت الليله الماضيه وهي تهذي في هوليود من جرعه زائده بالمخدرات |
| Bu kız aşırı dozdan ölen ilk kurbanımız değil ama bu kadar genç bir kızı görünce-- | Open Subtitles | حسناً , انها بالتأكيد ليست أول جرعه زائده من المخدرات لدينا , لكن رؤية هذه الفتاة الشابه |
| Bütün belirtiler aşırı dozdan öldüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | كل المؤشرات تدل على جرعه زائده من المخدرات |
| Kazara mı aşırı doz aldı, aldırıldı mı? | Open Subtitles | هل كانت جرعه زائده عرضيه أم تم مساعدتها ؟ |
| 30 yıllık aşırı doz uyuşturucu davası. | Open Subtitles | مُنذ ثلاثين عاماً, جُرعه زائده من المُخدرات. |
| Darrell Bridges, 21 yaşında, üniversite öğrencisi bilmediğimiz bir uyuşturucudan aşırı doz. | Open Subtitles | داريل بريدج 21سنه طالب في جامعه كال اخد جرعه زائده من مخدر غيرمعروف. |
| 19 yaşında aşırı doz alan birisi bu bölgeden bir kaçak almış. | Open Subtitles | شخص يبلغ من العمر 19 سنه هاج بسبب جرعه زائده أخذها من شخص متمرد في هذه المنطقه. |
| Bu uyuşturucuyu aşırı etkili yapıyor sanki hemen aşırı doz almış gibi. | Open Subtitles | يجعل من الفرط قوه، مثل أنه من السهل تمرير جرعه زائده. |