Bir seferinde beyaz kadife pantolonuma Tereyağı dökülmüştü. | Open Subtitles | عندما، في الحقيقة، سَكبتُ زبداً على a زوج البنطلونِ المخمليِ الأبيضِ. |
Tereyağı sürüp, kıtır kısımları da iyice kızartmıştı. | Open Subtitles | إستعملَ زبداً وجَعلَ القشرة إضافي toasty. |
Tereyağı diye bilinen yeni tür bir uyuşturucunun ticaretini yapıyor. | Open Subtitles | الآن، هو يُهرّبُ a دَعا المخدّرُ المصمّمُ الجديدُ زبداً. |
- Tereyağı gibi kaydı. | Open Subtitles | -كان وكأنه يقطع زبداً . |
- Tereyağı gibi kaydı. | Open Subtitles | -كان وكأنه يقطع زبداً . |