"زرته" - Translation from Arabic to Turkish

• ziyaret
• Gittiğim
• ziyaretine
• gittin
• ziyarete
• Uğradığını
• gittiğimde
• sık sık

Onu birkaç yıl önce ziyaret ettim ve bana ilk başlarda yaptıklarını gösterdi. İlk çalışmaları benim ilk çalışmalarıma benziyor.
زرته منذ بضعة سنوات وأراني أعماله الأولى وكانت أعماله الأولى تشابه أعمالي الأولى

Söylediğim gibi, birkaç yıl önce orada bulunmuştum, ancak o bahsettiğim ziyaret için.
أذكّركم أنّني قد زرته سابقًا منذ بضعة سنوات، لكن في زيارة خاصة.

Aslında burası daha önceki Gittiğim Belediye Hastaneleri'ne göre daha temiz.
هذا المكان في الحقيقة انظف من اي مستشفى تابع لهيئة الصحة القومية سبق ان زرته

Gittiğim boyut öyle ileri düzeydeydi ki yaşlanmayı da durdurmuşlardı ve oradaki herkes gençti Morty.
البعد الذي زرته كان متقدم لدرّجة انهم وقّفوا عملية الشيخوخة ، والجميع

Geçen sene ziyaretine gittiğimde köpeğini kaybetmişti.
عندما زرته في العام الماضي، وكان قد فقد للتو كلبه.

Ama sen akıl sağlığından telaşlandığın için oraya gittin.
لكنك زرته لأجل الأطمئنان على صحته النفسة.

Hapisane kayıtlarına göre bir hafta önce onu ziyarete gitmişsin.
بينما سجل السجن . يوحي أنّك زرته قبل أسبوع

Uğradığını söylerim.
سأخبره أنك زرته

Hapishaneye onu görmeye gittiğimde bana mallara el konulduğunu söyledi, ben de üstüne düşmedim.
زرته في السجن ، وأخبرني أنّ المخبأ قد تمّ الإستيلاء عليه ، لذا غادرتُ

En yaklaştığım şey, Hint Okyanusu'ndaki mercan adalarını ziyaret etmek.
واليوم، أقرب مكان زرته هو الجزر النائية في غرب المحيط الهندي.

Ben orayı bir çok hanımla birlikte ziyaret edip, müdüre bir sürü soru sordum.
وقد زرته مع عدة نساء، ووجهت كل أنواع الأسئلة للمدير

En son ziyaret ettiğim yer Mayalı harabeleri olan Copani Honduras'tı.
أخر مكان زرته كان أطلال المايا في كوبان، هندوراس.

Yillar önce, Ben, uh, onu hastanede ziyaret etmistim, ve o çok çok hastaydi.
منذ سنوات زرته في المستشفى وكان مريضاً جدّاً

Akşam yemeğini yerken ziyaret ettiğim telefonda satış yapan adama kanunlar gereği 10 metreden fazla yaklaşamamam dışında olumsuz bir şey göremiyorum.
صدقاً، بعيداً عن إجباري قانونياً بالبقاء على مسافة ثلاثين قدماً من مسوق بضاعة زرته أثناء تناوله لطعام العشاء

Şu ana kadar Gittiğim tüm şubelerde tamamen aynı takvim var.
كل واحد زرته حتى الآن، فأنه نفس الجدول الزمني المحدد.

Bugün ziyaretine Gittiğim adamın atmayı düşündüğü albümleri görecektiniz.
كان عليكما رؤية التسجيلات... التي سيرميها الرجل العجوز... الذي زرته اليوم

Buraya geldiğimde ilk Gittiğim yer orası oldu.
كان أول مكان زرته عند عودتي إلى هنا

Gittiğim her psikiyatriste senin ne yaptığını anlatacağım.
سأخبر كلّ طبيب نفسي زرته يوما بما فعلته

Evet, geçen gün hastaneye ziyaretine gittim.
أجل، زرته بالمستشفى منذ عدة أيام

Yakın zamanda ofisine gittin mi?
هل زرته في مكتبه مؤخراً؟

Bu adam Krallık'ın güvenlik şefi ve onu sık sık ziyarete gittiğinizi de biliyoruz.
هذا الشخص هو رئيس قسم الامن في المملكة و سمعت انك زرته عدت مرات

Peter'la konuştum. Uğradığını söyledi.
لقد تكلمت مع (بيتر) قال أنك زرته