Şu dolapta, üst çekmecede üzeri etiketsiz küçük mavi bir ilaç şişesi var. | Open Subtitles | ابحثي في الخزانة ، في الرف العلوي هناك زجاجة زرقاء صغيرة بدون ملصق |
Üç elma boyunda küçük mavi canlıların yaşadığı bir yer. | Open Subtitles | مكان يسكنه مخلوقات زرقاء صغيرة... طولهم مثل طول ثلاثة تفاحات |
Dört tane küçük mavi haplardan attı ağzına. | Open Subtitles | كان يتناول حبوب زرقاء صغيرة لقد حسبت أربعة حبات |
Bu kişi mavi bir jip kullanıyor... ve muhtemelen bu bölgede yaşıyor. | Open Subtitles | هذا الشخص يقود سيارة رياضية زرقاء صغيرة و غالبا يعيش في هذه المنطقة |
Pardon, bu sabah burada küçük mavi bir çanta unutmuşum. | Open Subtitles | اعذريني لقد تركت حقيبة زرقاء صغيرة هنا في الصباح |
Pullar üretilirken bir sayfada küçük, mavi uçaklar kazara ters basılmış. | Open Subtitles | قطعة صغيرة من الطوابع عبارة عن طائرة زرقاء صغيرة طُبعت رأساً على عقب عن طريق الخطأ |
Bana küçük mavi bir araba alacağımı söylediler. | Open Subtitles | لقد أخبروني ان اختار سيارة زرقاء صغيرة |
Etiketi çıkarılmış, isim yok, küçük mavi haplar. | Open Subtitles | العلامة مزّقت لا إسم، حبوب زرقاء صغيرة |
Kıskançlık eğilimleri, küçük mavi haptan daha iyi işe yarar. | Open Subtitles | تميل الغيرة للعمل أفضل بكثير... من حبة زرقاء صغيرة. |
Küçük, mavi bir nokta. | Open Subtitles | إنه عبارة عن بقعة زرقاء صغيرة. |
Colorado plakalı mavi bir pickup kullanıyordu. | Open Subtitles | كان يقود شاحنة زرقاء صغيرة تحمل لوحات ولاية كورلادو |
Çok küçük, Fransız zamkıyla çerçevelenmiş mavi bir tane vardı. | Open Subtitles | صحيح- ولكن هناك علبة زرقاء صغيرة جميلة جدًا، تحمل ضورة مصغرة بإطار من العجينة الفرنسية |