"زلازل" - Translation from Arabic to Turkish

    • depremler
        
    • deprem
        
    • depremleri
        
    • depreme
        
    • depremden
        
    • sismografı
        
    • depremlere
        
    Binlerce yıl önce, muazzam depremler dünyayı yerle bir etti. Open Subtitles منذ آلاف السنين زلازل ضخمة قلبت العالم رأساً على عقب
    Gizemli yollarla gelirim, depremler, beklenmedik tutulmalar. Open Subtitles ازورهم باحداث غامضة زلازل كسوف شمسى غير متوقع
    depremden sonra, biz ülkeye binalarin neden çöktüklerini tespit etmek, neyin güvenli olup olmadığını incelemek için deprem mühendisleri getirmeye başladık. TED و بعد الزلزال، بدأنا في إستقطاب مهندسي زلازل ليفسروا سبب إنهيار المباني، ليقوموا بفحصها من ناحية الأمان.
    Nükleer saldırı,deprem gibi feci durumlarda hepiniz malum kelimeyi söyleyerek Buy More'u boşaltmasına ön ayak olacak. Open Subtitles في حالة حدوث شيء رهيب ضربة نوويه ، زلازل أي واحد من كيو يبدأ بالتحقيق المفصل لشراء المزيد المفروغات بنطق كلمة واحده
    İlk darbe, geniş yangınları, büyük depremleri ve tsunamileri tetikledi. Open Subtitles ،أحدَثَ الإصطدام الأولي حرائق للغابات زلازل قويـَّة و أعاصير تسونامي
    Otelinizin depreme karşı koruma, asbest ve haşaratla.... ...ilgili olanlar da dahil ihlal ettiği 57 şehir kanununun listesi bu. Open Subtitles هذه قائمة بـ 57 مخالفة بالنسبة للفندق الذي تملكه... . تتضمن زلازل ناتجة عن تأكل...
    Sismologlar Southland sakinlerini olası büyük depremler için uyardılar ve Pasifik kıyısındaki Utopia 3'den doğan gelgit bozuklukları saptadıklarını bildirdiler. Open Subtitles اخصائيون الزلازل يحذرون ..سكان الأراضى الجنوبية من زلازل اكثر قوة التى تنبعث من التخلل الموجى
    Seller, tornadoılar depremler, katliamlar Open Subtitles ، فياضانات ، أعاصير ، زلازل ، مذابح
    Küçük depremler Ama tam ortasındalar, Open Subtitles انها زلازل طفيفة لكنها في منتصف هيجانها
    Her yerde kargaşa hakimdi. depremler, volkanlar hiç bitmezdi. Open Subtitles حيث حكمت الفوضى زلازل و براكين لا تنام
    depremler, seller, ve bir yangın oldu. Open Subtitles وكانت هناك زلازل وفيضانات وكوارث
    Yanardağlar, depremler, böyle şeyler işte. Open Subtitles كانت براكين، زلازل شيئأً من هذا القبيل
    200 yıllık tarihinde üç tane öldürücü deprem gördü. Open Subtitles خلال 200 عام من تاريخها، ضربها 3 زلازل كارثيّة.
    Önce ışınlanan adam, şimdi de deprem güzeli. Neden bütün havalı güçler kötü adamlarda ki? Open Subtitles أولًا شخص ينتقل فراغيًا، والآن فتاة تسبب زلازل لمً يحصل الأشرار على كل القدرات الرائعة؟
    Üç adet kara merkezli deprem, her biri gelen tsunaminin Pakistan kıyılarına çarpmasını önlemek için mükemmel şekilde zamanlanmış. Open Subtitles ثلاثة زلازل طبيعية ظهرت بتوقيت ممتاز لإيقاف موجة عملاقة من الإصطدام بشاطئ باكستان
    Bak, burada deprem olur diye korkmana gerek yok. Open Subtitles يفصلني عنها ألفا ميلٍ. انظر، لا يتعيّن عليكَ القلق حيال أيّما زلازل هنا.
    Ama işin garibi bunlar olurken ben deprem olduğunun farkında bile değildim. Open Subtitles لكن الأمر هو ، حين حدث هذا لم أكن على علم ان هناك زلازل
    Yıldızın yerçekimsel çekiminin gelgit gerilimleri dünyanın manyetik kutuplarının ansızın tersine dönmesine, depremleri ve tsunamileri serbest bırakıp, global bir kaosa neden olabilir. Open Subtitles الإجهاد المدّي من جاذبية النجم قد يولد انعكاس مفاجئ لأقطاب الأرض المغناطيسية ويسبب زلازل
    Tüm dünyada depremleri eş olarak zamanlayabildiyse bir tetikleyiciye sahip olmalı. Muhtemelen Amfilisit. Open Subtitles لضبط تزامن زلازل عبر العالم ، لابد أن يكون لديك مقداح نفترض أنه الإمفالسيت
    Biri depreme neden olur. Diğeri hastalığa. Open Subtitles أحدهما يسبّب زلازل والآخر يسبّب أمراض
    - Zaman sismografı gibi. - Harika bir isim, kesin çalacağım. Open Subtitles .كمرسمة زلازل زمنية - .اسم مبهر، سأسرقه منك -
    - Bu depremlere sebep olan asa değil mi? Open Subtitles الآن هذا تلك عصا المشي تلك زلازل الأسباب، حقّ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more