"زملائي" - Translation from Arabic to Turkish

• meslektaşlarım
• arkadaşlarım
• meslektaşlarımın
• meslektaşım
• arkadaşlarımın
• meslektaşlarımla
• arkadaşlarımla
• arkadaşlarımdan
• Sevgili
• arkadaşlarıma
• meslektaşlarımdan
• dostlarım
• arkadaşlarımı
• meslektaşlarıma
• meslektaşımın

Büyük bir beklenti seziliyor. Tüm meslektaşlarım jübilemi görmeye geldi.
هناك توقعات هائلة كل زملائي أتوا ليشهدوا آخر مزاد لي

meslektaşlarım virüsün hücre zarına ve ve kırmızı kan hücrelerine girdiğini tespit etti.
زملائي اكتشفو ان الفيروس يدخل عن طريق الغشاء الخلوي إلى خلايا الدم الحمراء

Ben ve Bağımsız Diplomat'taki çalışma arkadaşlarım, Güvenlik Konseyi'nin etrafından dolandık.
حيث ذهبنا انا و زملائي في الدبلوماسي المستقل الى مجلس الامن

Oda arkadaşlarım razı olsa bile, R.A denen herif bildiğin gay.
حتى وإن وافق زملائي بالسكن، مشرف مساكن الطلبة هو رجل شاذ

Yaptığınız açıklama memnuniyet vericiydi ama meslektaşlarımın... çoğuyla aynı fikirde değilim.
أنا سعيدٌ لتقديمك هذا الخطاب ولكنّني لا اتفق مع بقية زملائي

Bulgaristan'daki bir meslektaşım, Neviana Markova, yaklaşık 20 yılını bu profilleri çalışarak geçirdi.
احد زملائي في بلغاريا نيفيانا ماركوفا, قضت 20 عامًا تحاول دراسة هذه الملفات

İçeri ve dışarı gitti ve teker teker her vuruşta sınıf arkadaşlarımın okurken dikkatleri dağıldı ve bana bakmaya başladılar.
كان ذلك يجري داخليًا وخارجيًا، ومع كل ضربة، واحدة تلو الأخرى، توقف زملائي عن التركيز في القراءة وبدأوا​ بالنظر إليّ.

meslektaşlarımla yaptığımız sinir bilim türü neredeyse hava durumu sunucuları gibi.
نوع علم الأعصاب الذي أقوم به أنا و زملائي هو تقريبا مثل عمل خبير الأرصاد الجوية.

Peki, rap bilimsel olarak nasıl araştırılır? meslektaşlarım deli olduğumu düşünüyor,
إذا كيف تتم دراسة الراب علمياً ؟ واعتقد زملائي انني مجنون ..

Bir sonraki demo için, meslektaşlarım bilgisayar başındaki Michael ve sahnede bana yardım eden Thomas'ı takdim etmek istiyorum.
في العرض الموالي، أود أن أقدم لكم زملائي مايكل على الحاسوب، وتوماس الذي سيساعدني على الخشبة.

meslektaşlarım kulak için teletıp danışmalarının bizzat muayenelere eşdeğerde olduğunu doğruladı.
أقر زملائي أن مستشاري التطبيب عن بعد المتخصصين في أمراض الأذن يقومون بعمل مكافئ للكشف المتعارف عليه.

Birlikte nice ölüme meydan okuduğum biricik silah arkadaşlarım hepsi.
انهم زملائي الاعزاء الذين نجوت معهم من الموت عدة مرات

Çünkü Warbler arkadaşlarım ve ben buraya dahil olduğumuzu anlıyoruz.
لأن انا و زملائي الوالبرز نعرف ما هو على المحك

Saygıdeğer meslektaşlarımın aklına daha inandırıcı şeylerin gelebileceğini de mi düşünmedin?
وألا تعتقد أنّ بوسع زملائي المبجّلين أن يفكّروا بأمر أكثر تصديقاً؟

Geçenlerde iki meslektaşım küçük bir uçağın düşmesi sonucu öldü.
اثنان من زملائي قضوا مؤخرا في حادث طائرة صغيرة.

Bak, hoşuma gidiyor. İş arkadaşlarımın çevirdiği tüm dolapları öğreniyorum.
انظر، أنا أحبّه، أحصل على كل أقذار زملائي في العمل

Buna karşılık, meslektaşlarımla bir klinik kurmaya karar verdik.
وكاستجابة لهذه الحالات، قمت بمعيّة زملائي بتأسيس مستشفى.

İş arkadaşlarımla hiçbir zaman bu küresel kaynaklar hakkında konuşmadım.
لم أجرِ محادثة واحدة حول الموارد العالمية المشتركة مع زملائي.

Tesadüfe bak ki iş arkadaşlarımdan biri ilgisiz bir konuyla ona dava açmış.
انها مصادفة فقط ان احد من زملائي يسعوني خلفه في امر اخر تمام

İzin verin Sevgili topluluk liderlerimizden aldığım itirazlara yanıt vereyim.
لذا إسمحوا لي أن أخاطب إعتراضات من زملائي زعماء الفئات

Bu yapılanların hiçbiri benim değil. Tamamı sunumlarını istediğim ve birleştirdiğim iş yerimdeki arkadaşlarıma aittir.
لا شيء من هذا كان عملي، بل كله من عمل زملائي في العمل، وفي الحقيقة قد طلبت منهم شرائح العرض وأدرجتها في حديث اليوم.

meslektaşlarımdan üç tanesi beni patlama seslerinden başka bir şey duymadığım bir açık hava saldırı sahasına götürecek kadar ileri gittiler.
ثلاثة من زملائي تمادوا لدرجة أنهم ذهبوا بي إلى منطقة قصف جوي مفتوح حيث يكون صوت الإنفجارات الشيء الوحيد الذي اسمعه.

Küreselci dostlarım, eğer siz de benim gibiyseniz insancıl gerekçelerle küreselciliğe ılımlı olabilirsiniz.
زملائي العولميون، إذا كنتم مثلي، قد تكونون متشبتين بالعولمية لأسباب إنسانية.

Bilim dünyasından arkadaşlarımı ve sürdürülebilirlik pratisyenlerini hapishanelere götürdüm.
احضرت زملائي الباحثين والممارسين في الاستدامة الى السجن،

Böylece, o zamanlarda meslektaşlarıma birkaç ilginç hipotez geliştirme şansım oldu.
وعليه .. في ذلك الوقت كنت قادراً على استنباط فرضيات مع زملائي

2009’a geri dönmemiz gerek bir meslektaşımın iyi bir fikir bulduğu zamana.
كيف وصلنا إلى هناك؟ علينا أن نعود بالزمن إلى 2009، عندما امتلك أحد زملائي فكرة رائعة.