"زميلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • arkadaşın
        
    • ortağın
        
    • ortağının
        
    • arkadaşınız
        
    • meslektaşın
        
    • ortağını
        
    • arkadaşına
        
    • arkadaşının
        
    • arkadaşınla
        
    • Meslektaşınız
        
    • arkadaşını
        
    • dostun
        
    • ortağına
        
    • Ortağınız
        
    • arkadaşınım
        
    Size komik bir hikaye... Üniversitedeki oda arkadaşın öldü, değil mi? Open Subtitles قصة مضحكة، زميلك من أيام الدراسة مات، أليس كذلك؟
    Oda arkadaşın bir pembe dizi yıldızı. Open Subtitles أجل، كما أن زميلك في السكن نجم مسلسل تلفزيوني
    Elbette, zaten senin ortağın burada, ve o mahkemeye gidip... bütün işi olanca açıklığıyla hakime anlattı. Open Subtitles وبالطبع كان على زميلك الذهاب إلى المحكمة وعرض شؤوننا أمام القاضي
    Hani şu pis işlerini yaptırdığın eski ortağının adı neydi? Open Subtitles ماذا كان يُدعى؟ زميلك السابق الذي كان يقوم بأعمالك القذرة
    Başsavcı bulmuştur mahkemeye saygısızlıktan sizin iş arkadaşınız federal mahkeme celbi görmezden için. Open Subtitles النائب العم قد وجد زميلك في العمل قام بإحتقار المحكمة بتجاهله إستدعاء الإتحادية
    Başkanlık Sarayı'na gelirken sana eşlik eden meslektaşın Jin Sa Woo'ydu değil mi? Open Subtitles زميلك في العمل الذي رافقك إلى البيت الأزرق خلال تلك الفترة أليس كذلك؟
    Duysa harika olurdu, ama buna rağmen yine de ortağını bizzat kendin öldürdüğünü itiraf etmeni istiyorum. Open Subtitles وهذا كان سيبدو مثالياً لكن أريد منك الآن أن تعترف بأنك قتلت زميلك
    İki ay önce iş arkadaşına cinsel taciz suçlamasıyla işinden atıldın. Open Subtitles منذ شهرين، تم فصلك بعد أن أتهمك زميلك بالعمل بالأعتداء الجنسي.
    arkadaşının niye ölmeden önce acı içinde bağırdığını sor ona. Open Subtitles إسأليه. إسأليه لماذا زميلك فى الطاقم كان يصرخ بألم قبل أن يموت.
    Söylesene, yeni arkadaşınla aran iyi mi? Open Subtitles ? اخبرني, هل انت على ما يرام مع زميلك الجديد
    Siz ve Meslektaşınız, Bay Foss buraya... kod adı Lazarus olan bir biyolojik silahın salınışını durdurmayı deneme amacıyla geldiniz. Çok hırslı, değinmeden edemeyeceğim, inanılmaz derece cesurcaydı. Open Subtitles أنت و زميلك السيد فالس أتيتما إلى هنا من أجل إيقاف سلاح بيولوجي اسمه لازرس, هذا تصرف شجاع جداً
    arkadaşın içeri girmesin diye yaptığını düşün. Open Subtitles إعتبرها كطريقة لمنع دخول زميلك إلى السجن.
    Gelmişken arkadaşın Jamie'yi ziyaret et. Open Subtitles انا مشغولة , لما لا تذهب لزيارة زميلك جيمي بما انك هنا
    Senin arkadaşın söyledi, bu kalabalığın içinde kimseyi bulamam diye. Open Subtitles زميلك قال أنك لا تستطيع أن تجد أي أحد في هذا الجمهور
    Hücre arkadaşın, briç kulübü kurmanda sana yardım eden, sahtekar bir hesap uzmanıydı. Open Subtitles زميلك في الزنزانة كان محاسب عامّ مؤهّل وساعدك على تشكيل نادي الجسر ولم يكن مشروعاً ناجحاً
    Eski ortağın ve senin hakkında söylentiler duydum. Open Subtitles لقد سمعت بعض الشائعات عنك و عن زميلك السابق
    ortağının her şeyi kendine mal ettiği zaman oldukça sinir bozucu olabiliyorlar. Open Subtitles يمكن أن يكون محبط عندما ينال زميلك كل الثناء عن كل شئ
    Henry Wallace sizin iş arkadaşınız, Rodney McKay'i kaçıran, ve onu oldukça yasadışı bir uzaylı teknolojisi üzerinde çalışmaya zorlayan adam... Open Subtitles هنري والاس هو الرجل الذى اختطف زميلك دكتور رودني مكـّاى وأجبره على العمل فى مشروع بحثي غير قانوني
    Eve geldiğin ve eşini meslektaşın olarak zirvede gördüğün zamandan. Open Subtitles اخر الليل عدت لمنزلك ووجدت زوجتك فوق زميلك
    ortağını öldürmek istemiyorum ama mecbur kalırsam yaparım. Open Subtitles لا أرغب بقتل زميلك لكنني سأقتله إذا اضطررت
    Bak. Bu iş arkadaşına gösterdiğin fotoğraf. Open Subtitles انظر , هذه الصور التى اريتها الى زميلك بالعمل
    Ve çalışma arkadaşının hayatının sona ermesi... seni hiç rahatsız etmiyor? Open Subtitles ولا يزعجك على الأقل بأنّ زميلك ذاهب إلى حتفه
    Hapishaneye geri dönüp hücre arkadaşınla konuşacağım. Open Subtitles انا سأرجع الى السجن واتحدث مع زميلك بالزنزانة
    Mars"tan Viking"in ilk aktarımları sırasında, Meslektaşınız Arlington Stewart"a tam burada yıldırım çarptı. Open Subtitles في الساعات التالية للإرسال من المريخ فايكينغ زميلك ستويرت صعق وهو واقف فى ذلك المكان
    arkadaşını benzetiyor diye yardıma koşmana gerek yoktu. Open Subtitles مجرد أن امرأتي تشبع زميلك ضرباً لا يعني أن تتدخل
    - dostun Ray ve Oscar' ın aynı kişi olduğunu düşünüyor mu? Open Subtitles زميلك هل يعتقد رأي وأوسكار أنت نفس الشخص ؟
    Kendi ortağına ateş ettin ve onu resmen kutu kola gibi açtın. Open Subtitles -أطلقت النار على زميلك وخرقته كعلبة مرطبات
    Siz dönene kadar Ortağınız su altında kalmalı. Open Subtitles زميلك يجب ان يبقى تحت الماء حتى تعود أنت.
    Bana Dupree de, çünkü ben takım arkadaşınım. Open Subtitles اولا, اتصل بي دبري لانني زميلك في الفريق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more