"زميله في" - Translation from Arabic to Turkish

    • arkadaşı
        
    • arkadaşına
        
    • arkadaşını
        
    • arkadaşının
        
    Takım arkadaşı şampiyonluk için çabalarken Moreno bu savaşa burnunu sokmaya karar verdi. Open Subtitles في معركة مع زميله في الفريق .. من أجل البطولة مورينـو قرر وضع أنفه ..
    Eğer bir ev arkadaşı ötekine, biriyle hiç görüşmeyeceğine dair söz verdirse ama gene de o kişi, onunla beraber olmak istiyorsa sence o kişinin ne yapması gerekir? Open Subtitles إذا وعد شخص زميله في السكن بعدم التواجد مع شخص آخر لكنها تريد البقاء مع ذلك الشخص ما الذي تظن أنه عليها فعله؟
    Bak, akşam dışarı çıkıyorum ve oda arkadaşı acayip şirin. Open Subtitles سوف اخرج الليلة و زميله في السكن لطيف جدا
    Bir ajanın takım arkadaşına tehlikeli bir görev vermesi yıllar alır. Open Subtitles عادة ما يستغرق الأمر سنوات قبل ان يضع العميل زميله في طريق الخطر
    Eşcinselliğe eğilimli oda arkadaşını seviyor. Open Subtitles ويعجبه زميله في الغرفه مثلي الجنس-سابقاً.
    Çocuklar, oda arkadaşının yaptığı her şeyi yazıyor ama çocuğun haberi yok. Open Subtitles رجلاً يتحدث عن كل الأشياء التي يفعلها زميله في السكن و الآخر لا يدري بذلك
    Oda arkadaşı Alex ile ilgili olduğunu söylemişti. Open Subtitles قال فقط انه شيء له علاقة بآليكس زميله في السكن
    Oda arkadaşı cinayet suçlaması ile hapiste yatıyor. Open Subtitles زميله في الغرفة يقضي وقته في زنزانة منتظرا محاكمته بجريمة قتل
    Bu konuda üzgünüm ancak onunla oda arkadaşı olduğumuzdan beri sorunlu birisiydi. Open Subtitles و أنا آسف بشأن ذلك، لكن الرجل كان يواجه مشاكلاً منذ أن أصبحت زميله في الغرفة.
    Yanlış renk, yanlış din, yanlış yatak arkadaşı. Open Subtitles لون خاطئ، الدين الخاطئ، زميله في الكرسي الخاطئ
    Oda arkadaşı basketbola düşkün olduğunu söyledi ama etraftan fanatiklik kokusu gelmiyor. Open Subtitles زميله في السكن قال أنه كان مهووساً بكرة السلة، ولكن ليس هنالك أي نفحة على أنه من المعجبين هنا.
    - Ve yakın arkadaşı kumar hastasıydı. Open Subtitles وكان زميله في أيام الجامعة مقامراً مهماً
    İş arkadaşı onu dolabına kaçak bir kamera saklarken görmüş. Open Subtitles زميله في العمل لمحه يخبأ بعض الممنوعات في خزانته كاميرا...
    Diğer D.N.A. oda arkadaşına ait... Open Subtitles الحمض النووي الاخر يعود الى زميله في السكن.
    Anne su almaya gidince... yuva arkadaşına karanlık yüzünü gösteriyor. Open Subtitles بينما تنطلق لإحضار الماء، فإنه يكشف عن الجانب المظلم للعلاقة مع زميله في العش.
    Sadece bir adam, iş arkadaşına boğa yatıştırıcı doğrultuyor. Open Subtitles مجرد رجل موجه إبرة مهدئ أعصاب إلى زميله في العمل
    Charles Braverman adında bir kaçığın hem de iş arkadaşını öldürmekten suçlanıyordu. Open Subtitles شخص أحمق اسمه (تشارلز برافرمان) متهم بإرتكاب جريمة قتل زميله في العمل
    Geçen gece tamircinin arkadaşını bulduk. Open Subtitles لقد عثرنّا على زميله في العمل ليلة أمس.
    Özellikle de yeni aşk hayatı oda arkadaşını etkileyeceği zamanı ya da Dr. McAndrews'un öğlenleri taco kamyonuna gidemediği zaman acayip huysuzlaşmasını. Open Subtitles خاصة إن كان حب حياته يؤثر على زميله في الغرفة أو أن الدكتور (ماكندرو) يصبح غاضبًا
    Hücre arkadaşının başlattığı kargaşa sırasında kaçmış. Open Subtitles هرب بينما هناك شغب بسبب زميله في الزنزانـه بدأهـ ليشغل الحراس
    Bir süre tutuklu kalmış. Oda arkadaşının ranzasını yakmış. Open Subtitles أمضى بعض الوقت في الحجز وبعدها أحرق سرير زميله في الحجرة
    Sadece 3 tane Afrikalı-Amerikan vardı yargıç birini iş arkadaşının vurulma olayına tanıklık ettiği için çıkarttı diğerini de polis karşıtı olduğu için. Open Subtitles كانت تتضمن ثلاثة من الأميركيين ذو الأصل الافريقي في الاقتراع وأزال القاضي واحداً كان قد شهد إطلاق نار على زميله في العمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more