Hayır. Sanırım söylemem gerekeni söyledim. Gördün mü, evliliğin de aynen böyle. | Open Subtitles | لا ، أعتقد أنني قلت ما أردت قوله هذا هو نفس ما تفعلينه في زواجكِ |
evliliğin bozulduğu için az da olsa üzgün değil misin? | Open Subtitles | - ألستِ فقط حزينة جداً لمجرد أن زواجكِ إنتهى ؟ |
evliliğini bitirdin. Geri dönüp hukuk mesleğini icra etmek istedin. | Open Subtitles | لقد أنهيت زواجكِ وأردت أن تعودى لممارسة المحاماة |
evliliğini hiçe saydığıma dair bulunduğun imalar yanlış ve haksızcaydı. | Open Subtitles | النتيجة التي وصلتي أنتِ إليها بطريقة ما لفشل زواجكِ كانت خاطئة وغير عادلة |
Bu imzadan sonra evliliğiniz resmi olarak sonlanacak. Hiç gerçekleşmemiş gibi. | Open Subtitles | هذه الأخيرة فقط، و زواجكِ سيكون رسمياً قد انتهى |
Şehrinizin hem fatihiyle, hem de kurtarıcısıyla bir evlilik. | Open Subtitles | زواجكِ من الشخص الذي قهر مدينك و أنقذها في نفس الوقت |
Sen düğünün sigarasına mı taktın, yoksa bana mı? | Open Subtitles | ,دخان زواجكِ يكون من المراسم ودخاني يكون تلوث |
Geçen yazın çok berbat olduğunu söylememe gerek yok sanırım, bu da evliliğinizi zora soktu. | Open Subtitles | بدون ذكر أنني كنت سيئة العام الماضي مما زاد الضغط على زواجكِ |
Bir kere evliliğin sidik gibi birada duran ölü bir balıktan farksız. | Open Subtitles | زواجكِ عبارة عن سمكة ميتة تطفو في خزان جعة عفنة. |
Mutlu bir evliliğin var ve zengin misin? | Open Subtitles | و زواجكِ كله سعادة؟ من غنيّ مُقرف؟ |
Sen evliliğin bitene kadar beklemek istediğini söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتِ أنكِ تريدين الانتظار... إلى حين انتهاء زواجكِ. |
Ama senin evliliğin herkesin isteğiydi. | Open Subtitles | و زواجكِ كان الزواج الذي أرادهُ الجميع |
Sana evliliğini kurtarmak için bir tavsiye vereyim. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا؟ دعيني أعطيكي بعض النصح لتنقذي زواجكِ |
Ama evliliğini mahvetmeye hakkım yoktu. Bu senin hayatın. | Open Subtitles | ولكن لم يكن لديّ الحق في إفساد زواجكِ فهذه حياتكِ |
Ona saygı duyuyorum ve evliliğini yıkacak hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | أنا أحترمه، ولا أرغب بالقيام بأيّ شيء من شأنه تحطيم زواجكِ |
evliliğiniz hakkında konuşurken hep yalanlar ve aldatmalardan bahsediyorsun hiç iyi zamanlarınızı anlatmıyorsun. | Open Subtitles | .. عندما تتحدثين عن زواجكِ به .. تتحدثين دوماً عن الأكاذيب والخيانة ولا تتحدثين أبداً عن الأوقات الطيبة |
Sanıyorum bu sizin ikinci evliliğiniz, Bayan Beaumont? | Open Subtitles | أفهم أن هذا زواجكِ الثاني يا سيدة بيامونت ؟ |
Majesteleri, evlilik sözleşmesini imzaladığınızda, gizli maddeyi bilmiyordunuz. | Open Subtitles | مولاتى ، عندما وقعتى عقد زواجكِ. لم تعلمى ان هنالك بند سري. |
Skylar, eğer bunu izliyorsan düğünün tamamıyla mükemmel olmalı. | Open Subtitles | سكايلر) إذا كنتِ تشاهدين هذا الان) زواجكِ كان كاملاً تماماً |
"Ben kötü bir babayım o yüzden evliliğinizi destekleyemem ama cahilliğim ve anlayışsızlığım için buyrun size yeni bir araba." demesi gibi. | Open Subtitles | لا يمكنني دعم زواجكِ لأني أب سيء ولكن هاكِ سيارة جديدة حتى تتغاضين عن جهلي وتعصبي |
Başkanlığın sana evliliğine ve çocuklarına mâl oldu. | Open Subtitles | أعتقد أن الرئاسة كلفتكِ زواجكِ وأولادكِ |
Ve sizin evliliğinize baktığımda... farkı görebiliyordum. | Open Subtitles | , و عندما نظرت إلى زواجكِ أمكنني رؤية الفرق |
Evliliğinizin gerçek olduğuna inanmaya başlarsan işe yaramaz. | Open Subtitles | لو بدأتِ بالتفكير في زواجكِ على أنه حقيقي، فهذا غير صحيح |