"زوجتكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• karın
• eşin
• Karının
• eşinizin
• Karınızın

O yüzden karın hastaneye dönene kadar stajyerlerimin çalışması gerekiyor.
لذا إلى أن تعود زوجتكِ إلى المستشفى، أحتاج من متدربيي أن يعملوا حقا.

Şakadan anlamaz lezbiyen karın mı olayım?
تريدينني أن أكون زوجتكِ السحاقية عديمة الدعابة؟

Yani, eğer o gelecekteki karın ise tüm samimiyetinle bana geri çekilmemi söyle.
أعني إن كانت هذه هي زوجتكِ المستقبلية أخبريني ان ابتعد

Belki de sana karşı net olmadım sende yanlış bir intiba bıraktıysam üzgünüm ama senin eşin olamam.
.. أتعلمين, ربما لم أكن واضحة وانا اسفه إن كنت اعطيتكِ الإنطباع الخاطىء لكنني لا يمكن أن أكون زوجتكِ

Karının trajik ölümüyle nasıl başa çıktığının hikayesi çok ilham vericiydi.
لقد حصلت على إلهام شديد من قصة كيف تعاملتِ مع موت زوجتكِ المأسوي

Biliyor musun, Leo, yeniden yaşamak mümkün gibi görünüyor gerçeği böyle bir dereceye kadar eşinizin deneyimi çok anlatıyor.
تَعْرفُ، الأسد، الحقيقة بأنّك إبدُ لِكي يَكُونَ قادر على العَيْش ثانية تجربة زوجتكِ إلى مثل هذا الدرجةِ صادقةُ جداً.

Karınızın yüzünüze bakıp, sizi tanımamasının neresi güzel olabilir acaba?
كيف يكون ذلك جيداً ,عندما تنظر إليكِ زوجتكِ و لا تعرف من تكوني؟

Aslında biraz delice çünkü ben karın gibi hissediyorum.
جنونيّ أمر وهو زوجتكِ بأنني أشعر لأنني

karın sözümü dinlemeliydi.
كان ينبغي على زوجتكِ أن تستمع.

karın pediatri ameliyatını bana yıkmaya çalıştı.
زوجتكِ تحاول وضع جراحة أطفال على عاتقي

Dostum, karın iğrenç.
أوه، رجل. مصّات زوجتكِ.

Yoksa karın metresin mi?
هل زوجتكِ هي عشيقتك؟

Ben senin karın değilim.
انا لست زوجتكِ

Üstelik eşin seninle konuşmamasına rağmen kızının yanına yüzüne kocaman bir gülümsemeyle gitmek zorundasın.
وعليّكِ أن تحتفظي بابتسامة على شفتيكِ على الرغم أن زوجتكِ تتحدث إليكِ بالكاد

Sana taşınıp, senin eşin mi olayım?
اسكن معكِ هناك واكون زوجتكِ المدللة؟

eşin Isobel beni etkilemişti. Beni gafil avladı dostum.
زوجتكِ (إيزابل) قدّ سحرتني، إنها قامت بلعبة جيّدة ، يا رجل.

Karının cinayetiyle ilgili sır bu odadan dışarı çıkmayacak.
. جريمة قتل زوجتكِ ستبقى طيّ الكتمان

Karının adı Faye'ydi.
كان إسم زوجتكِ (فايا)

Yeşil üstlü bayan lütfen eşinizin elinden tutmayın.
الفتاة بالسترة الخضراء رجاء لا تستمري في الأمساك بيد زوجتكِ

Hala eşinizin güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz.
ما زلتُ أحاول تأمين زوجتكِ.

Karınızın sağlığı yerinde mi?
زوجتكِ تتمتع بصحة جيدة ؟

Gidip Karınızın tahlillerini almalıyım.
أنا ذاهبة لاحضار نتائج زوجتكِ