"سآخذكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• götüreceğim
• götürürüm
• alacağım
• gotururum
• götüreyim
• götürüyorum

Tanya, yıldızlara seyahat ettiğimizde seni Catrigan Nova'ya götüreceğim. Altın anaforları var.
عندما نذهب للفضاء يا تانيا، سآخذكِ إلى نجم كاتريجان حيث دوامات الذهب

Şimdi neşelen ve ye! Bir kez iyileştiğinde seni tekrar plaja götüreceğim.
و متى ما تحسنت صحتكِ سآخذكِ إلى الشاطيء ثانية

Seni eve götüreceğim... bu kadar erkeğin seni istemesini sağlamanın bedelini ödeteceğim, yaramaz kız.
سآخذكِ إلى البيت وسأريكِ علام تحصلين لجعل كل هؤلاء الرجال يرغبون فيكِ أيتها الفتاة المشاكسة

Sahne yemekhanede. Sizi götürürüm.
المنصَة في الكافيتيريا، سآخذكِ إلى هُناك

Seni bu karanlıktan çıkarıp, aydınlığa götürürüm, olur mu?
أستطيع أن أخرجكِ من هذه العتمة، سآخذكِ إلى النور، اتفقنا؟

Sizi hemen ameliyata alacağım. Ameliyat odasını ayarla.
سآخذكِ إلى الجراحة الآن جهزي غرفة عمليات

Seni bu karanliktan cikarip, aydinliga gotururum, olur mu?
أستطيع أن أخرجكِ من هذه العتمة، سآخذكِ إلى النور، اتفقنا؟

Seni ilk gece konakladığım yere götüreyim.
سآخذكِ إلى حيث خيّمتُ في ليلتي الأولى

Seni evime götürüyorum ve yarın sabah kendi evine uçuyorsun.
أين؟ , سآخذكِ إلى منزلي و غداً ستعودين إلى منزلكِ

Hey, bana bak. Seni Dük Hammond'a götüreceğim, tamam mı?
انظري إليّ، سآخذكِ لقلعة الدوق، إتّفقنا؟

- Bu yüzden burdayım. Git ve çantanı topla. Seni güvenli bir yere götüreceğim.
لهذا أنا هنا، إذهبي لحزم حقيبة، سآخذكِ إلى مكان آمن.

Seni bizim gibi insanların olduğu bir yere götüreceğim.
سآخذكِ إلى مكان حيث يمكنك أن تكوني مع أشخاص مثلنا

Tamam, sizi damadınıza götüreceğim. Ama neden biliyor musunuz?
حسنٌ، سآخذكِ إلى زوج ابنتكِ ولكن أتعرفين لماذا ؟

Seni bizim gibi insanların olduğu yere götüreceğim.
سآخذكِ إلى مكان تكونين فيه مع أناسٍ مثلنا

Böyle bir elbiseyi her gün giyebileceğin bir yere götürürüm seni.
سآخذكِ إلى مكان تستطيعين فيه إرتداء هذه الملابس كل يوم

Ben seni dişçiden eve götürürüm.
هراء سآخذكِ من و إلى عيادة طبيب الأسنان بنفسي

Sonra seni eve götürürüm. Ben Matmazel LeMarchal.
بعدها سآخذكِ للمنزل إنني الآنسه لامارشال

Eğer benim için bunu yaparsan sana Altın Küre'de hediye torbasından alacağım.
إن فعلتِ هذا لأجلي, سآخذكِ لجناح هدايا "غولدن غلوب".

Eh bien ("Eh iyi"), Kontes, yarın sizi Tate Gallery'deki Turners'ın koleksiyonunu görmek için alacağım.
جيد، أيتها الكونتيسة غداً سآخذكِ لمعرض (تيت) لتري مجموعة آل "تيرنر"

Seni cok guzel bir yere gotururum.
سآخذكِ إلى مكانٍ جميلٍ

İçkini bitir de seni evine götüreyim.
انتهي من شرابكِ و سآخذكِ إلى المنزل

Seni eve götürüyorum ve bir daha Harlan ilçesinden bir daha çıkmamız gerekmeyecek.
سآخذكِ إلى المنزل ولن نضطرّ لترك مقاطعة هارلن مرة أخرى -مالذي تعنيه ؟