"سآخذها" - Translation from Arabic to Turkish

    • alıyorum
        
    • alacağım
        
    • alırım
        
    • götüreceğim
        
    • götürürüm
        
    • alayım
        
    • götürüyorum
        
    • götüreyim
        
    • götürüp
        
    • hallederim
        
    Tüm bunları kazara mı aldın yani? Pekala,alıyorum. Open Subtitles هذا كل مالديك عن طريق الخطأ حسناً ، سآخذها
    Tamam, alıyorum. Ama bebek koltuğu lazım. Open Subtitles لا بأس، سآخذها لكنّي سأحتاج مقعداً للأطفال
    Onları temizleyeceğim... ve yanıma alacağım bu küçük, güzel botları! Open Subtitles و سآخذها معي تلك الجزمة الغالية الصغيرة -من هناك ؟
    Taco Mat'te yüz tane tacoyu 100 dolara satıyorlar. Ben onu alacağım. Open Subtitles هناك عرض خاص في متجر شطائر التاكو 100شطيرة تاكو بـ100 دولار ، سآخذها
    Sen içeridekileri al, ben tepedekileri alırım. Open Subtitles تحصلين على تلك من الداخل أنا سآخذها من القمة
    Onu Sefaret Balosuna götüreceğim, ama önce burada deneyeyim dedim. Open Subtitles سآخذها إلى حفلة القصر السنوية و لكن أريدك أن تجربيها
    Onu benim medyuma götürürüm, yarınki provaya zamanında yetişiriz. Open Subtitles سآخذها إلى روحاني وسنعود بوقت التمارين غداً
    Hayatındaki en önemli şey Kelly olduğundan, onu alayım. Open Subtitles مادام كيلي الشيء الأكثر أهمية في حياتك، أنا سآخذها
    Onu yılda bir kez hayvanat bahçesi ve sirke götürüyorum. Open Subtitles سآخذها فى الخارج مرة كل عام إلى الحديقة و السيرك المعذرة
    -evet, ama artık geçti oh, seni alçak oro... bunu alıyorum! Open Subtitles -أجل، ولكن وذهب من خاطري أيها الحقير سآخذها!
    Bunları yanıma alıyorum çünkü henüz bitirmeye vaktim olmadı. Open Subtitles هذه سآخذها معي لأنني لم أنهها بعد
    Bunu iltifat olarak alıyorum. Bu gece iyi eğlen. Teşekkürler. Open Subtitles سآخذها كمجاملة إستمتعي بوقتكِ الليلة
    Onu oğlumun karısı yapma kararımın sebebi bu... onu bu evden, o eve alacağım. Open Subtitles ولهذا قررت أنه بجعلها زوجة لابنى سآخذها من هذا البيت الى ذلك البيت
    Ama paramı senden alamazsam, gidip ondan alacağım. Open Subtitles ولكن إن لم أحصل على مستحقاتي منك، سآخذها منها.
    O zaman, madem ki getirdin onları alacağım. Bu senin için Kartopu. Open Subtitles لا، أقصد أنني سآخذها بما أنك أحضرتها - من أجلك فقط -
    Sende kalsın. Çantayı bıraktığımda geri alırım. Open Subtitles من الأفضل أن تبقيها، سآخذها حينما أرجع من وضع الحقيبة
    Ya kutuyu verirsin ya da cesedinin üstünden ben alırım. Open Subtitles الآن، إما أن تعطينا العلبة أو سآخذها بالقوة
    - Provadan sonra onu şehre götüreceğim. - Tamam, tatlım. Open Subtitles ــ بعد التدريب على المشهد سآخذها للمدينة ــ حسناً عزيزتي
    Bizi bağışlarsanız, onu eve götüreceğim. Çok üzüldüm. Open Subtitles إذا سمحتَ لنا, أظن أنني سآخذها إلى المنزل.
    -Ben götürürüm onu, göz kulak olurum. Sana da uyarsa. -Evet. Open Subtitles أنا سآخذها وانتبه إليها إذا لم يكن لديك مانع
    Hayatındaki en önemli şey Kelly olduğundan, onu alayım. Open Subtitles مادام كيلي الشيء الأكثر أهمية في حياتك، أنا سآخذها
    Dinle, kız 17 yaşında, ve ben onu evine götürüyorum. Open Subtitles والآن أصغِ إلي . إنها بالسابعة عشرة من عمرها ، سآخذها إلى منزلها
    Sakıncası yoksa ses ve görüntü laboratuvarına götüreyim. Open Subtitles سآخذها إلى الصوتيات و المرئيات إذا لم تمانعي
    Onu derse götürüp etrafa bir göz atacağım. Open Subtitles سآخذها إلي المدرسة , وألقي نظرة في الجوار
    Nişanlısını eve götürmek için elinden geleni yaptı Tamam , ben hallederim , ben hallederim Open Subtitles خطيبته المتمردة إلى ديارها حسنا, سآخذها سآخذها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more