"سآخذهم" - Translation from Arabic to Turkish

• alacağım
• alırım
• alıyorum
• götürüyorum
• götürüp
• götürürüm
• götüreceğim

Tek istediğim cevaplar. Onları nasıl alacağım ise sana bağlı.
كل ما أحتاجه فقط هي الأجوبه كيف سآخذهم ذلك عائد لك

Hayır, biliyorum ama önce ben gördüm, o yüzden ben alacağım.
كلا, كلا, لقد أرجعتهم, لكني رأيتهم قبلكِ لذا سآخذهم

İşini bitirdiğim tüm müşterileri tek tek dolaşıp, ...onları benimle alırım.
سأتّصل بكلّ زبون أغلقت له صفقة على الإطلاق و سآخذهم معي

Zaman kardın için Sosyal Güvenlik kartı ya da pasaport gerek. Sonra senden alırım.
أحتاج بطاقة ضمانك الإجتماعي أو جواز سفر لبطاقة ساعات عملك سآخذهم منك لاحقا

İlk ben gördüm. alıyorum.
كلا, كلا, لقد أرجعتهم, لكني رأيتهم قبلكِ لذا سآخذهم

Onları, kuşların bizim için şarkılar söyledikleri, bir geyik kadar özgür yaşayacağımız yere götürüyorum.
سآخذهم إلى حيث الطيور تغني لنا حيث نعيش أحراراً كالغزال

Onları Colorado'ya götürüp, madencilere satarım.
سآخذهم الى كلورادو ثم ابيعهم لعمال المناجم

Ben çalışanları kasaya götürürüm, sen de dikkat edersin.
هناك اثنين من الموظفين سآخذهم الى الخلف لفتح الخزينة وأنت تقوم فقط بتأمين الباب

Hava almak hâlâ bedava, John. Onları parka götüreceğim.
آخر مرة تحققت من ذلك كان الهواء لا يزال مجانياً، سآخذهم للمتنزه

Yüzümü görürdü yoksa. Teğmen arkasını dönünce paraları alacağım.
كانوا سيرون وجهي، سآخذهم حين يدير الملازم ظهره.

Daha da fazlası gelecek, Carlos, onları da alacağım.
سوف يصل المزيد لذا سآخذهم لاحقاَ

Biliyor musun? Hepsini alacağım çünkü sana gerçek bir ders vermenin tek yolu bu. Tamamdır.
سآخذهم هكذا ستتعلمين الدرس, صحيح؟

Olduğu gibi alacağım. Bunlar kırılmış... Hepsini alacağım!
سوف أخذهم كما هم , سآخذهم كما هم

Daha sonra alacağım.
سآخذهم بيوم آخر

Çok paran varsa alırım ama çoktan anlaştık biz.
سآخذهم إن كانت نقودك تفيض عن حاجتك ولكنني أبرمت اتفاقا بالفعل

Eğer ilerde beğenmezse, ben alırım.
إذا لم يعجبوه بنهاية المطاف، سآخذهم

Oh, hayır, onları yine de alırım.
أوه، لا، سآخذهم

Hemen geri alıyorum.
انني في الحقيقة سآخذهم من هنا الآن...

- Ben alıyorum.
انا سآخذهم من يديك

Gelsen de gelmesen de ben gidiyorum ve çocukları da yanımda götürüyorum.
سأذهبُبكِأو من غيركِ، سآخذهم معيّ.

Bir karım ve iki çocuğum var sabah onları alıp lunaparka götürüyorum.
لدي زوجة و طفلين سآخذهم إلى "الأعلام الستة" غدًا

Onları yanlış tarafa götürüp kamptan uzaklaştıracağım.
أنا سآخذهم دورة على الطريق الطويل أقودهم بعيدا عن المعسكر

Yarın kilise yolu üzerindeki Koreliye götürürüm.
سآخذهم للخيّاط الكوري في طريقي للكنيسة غداً

Onları The Love Bug diye bir filme götüreceğim.
سآخذهم لمشاهدة شيء يُسمّى، آه... حشرة الحب؟