Teröriste rastlarsam, mesaj atarım. | Open Subtitles | إن أعترضنا أي إرهابيون سأبعث إليك رسالة. |
Hoşça kal, Lulu. Sana bir kart atarım. | Open Subtitles | وداعا يا لولو سأبعث لك ببطاقة بريدية |
Arabam aşağıda. Şoförle özürlerimi gönderirim. | Open Subtitles | أن سيارتي خارج البيت سأبعث السائق مع أعتذاري |
Şerif evrak işlerini tamamlar tamamlamaz sana çekini gönderirim. | Open Subtitles | سأبعث إليك الشيك بمجرد أن ينهي المأمور أوراقة اللازمه |
Uyanması gerekirse veya herhângi bir ihtiyacı olursa birini yollarım. | Open Subtitles | سأبعث خلفك بمجرد أن يستفيق أو عندما تستدعي الحاجه |
Ünlü atam yüzünden yeterince acı çektiğimi düşünüyorum ve ve kayıp olan portreyi sana gönderiyorum onu Stapleton'ın çiftliğinde bulduk ve böylece koleksiyonuna katabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أننى قد عانيت بما فيه الكفاية من جدى سيئ السمعة و لذلك و لذلك ، سأبعث لكما بالصورة المفقودة |
Bir,ofisine birşey yolluyorum, | Open Subtitles | أولاً، سأبعث شيئاً إلى مكتبكِ، |
Telefon numaranı ver de akşama adresi mesaj atayım. | Open Subtitles | أعطني رقم هاتفك سأبعث لك التفاصيل |
Bu meseleyi halletmesi için de... bu gece birine bir mektup yazacağım. | Open Subtitles | سأبعث برسالة لرجل الليلة سيتولى ذلك الامر لنا |
Sonraki mektuplarımda daha, zor olanlarını yollayacağım. | Open Subtitles | في الرسائل القادمة سأبعث لك واحدة أصعب للتحدي |
Sana kartpostal atarım tamam mı? | Open Subtitles | سأبعث لك ببطاقة بريدية، موافق؟ |
Eğer kudurursak, size mesaj atarım. | Open Subtitles | إذا كانت متأججة سأبعث لك رسالة |
Adresi mesajla atarım, orada buluşuruz. | Open Subtitles | سأبعث لك العنوان برسالة سأقابلك هناك |
İğneyi çıkarması için birini gönderirim. Yarım saat sonra bir bardak portakal suyu içersen bir şeyin kalmaz. | Open Subtitles | سأبعث أحدهم كي يزيل الجهاز نصف ساعة، كأس من عصير البرتقال |
200 ağır makinalı silahla birlikte on bin kişilik ordumu gönderirim. | Open Subtitles | لأني سأبعث 10.000 جندي مع رشاشات |
Birazdan kuaförümü gönderirim tamam mı? | Open Subtitles | سأبعث مصصفة شعري إليكِ في القريب العاجل |
Hesabı yollarım. | Open Subtitles | سأبعث اليك المال عن طريق البريد |
İşin bittiğinde evrakları alması için bir kurye yollarım. | Open Subtitles | سأبعث مراسلاً لأخد العقود عندما تنتهي. |
Tamam, adresi mesajla yollarım. | Open Subtitles | سأبعث لك العنوان |
Bu sebepten, Thomas Seymour ve Surrey Kontu'nu, Calais'e gönderiyorum. | Open Subtitles | لهذه الأسباب سأبعث توم سيمور وإيرل ساري لكاليه |
Somali olayı hakkında bazı notlar gönderiyorum. | Open Subtitles | سأبعث اليك ببعض الملاحظات لحادثة الصومال |
Jackson adında bir bey yolluyorum, masraflarını ödeyin. | Open Subtitles | انصت,سأبعث لك برجل اسمه (جاكسون) لتدفع له مبلغاً |
Tamam, Hemen bir ambulans yolluyorum. | Open Subtitles | حسنا، سأبعث سيارة إسعاف الآن |
Birkaç arkadaşıma e-posta atayım bari. | Open Subtitles | ربما سأبعث رسائل إلكترونية لأصحابي |
Gazetelere kurulu kınayan açık mektup yazacağım. | Open Subtitles | سأبعث برسالة تدين إدارة المدرسة بأكملها إلى جميع الصحف |
Adresini ver. Seni almaları için birkaç kişi yollayacağım. | Open Subtitles | ،أعطيني عنوانك الآن سأبعث الضباط ليأخذوكِ |