Rahatça şunu dersiniz: "Yüzüklerimi satacağım; böylece sizi daha iyi bir geleceğe gönderme fırsatım olur." | TED | قد تقول، سأبيع خواتمي لأنني سأحظى بفرصة للسفر من أجل حياة أفضل. |
Çabuk ol.Bir sürü balık satacağım.Sakın gülme! | Open Subtitles | الأفضل أن نسرع سأبيع سمكاً كثيراً ولا تضحك؛ لقد ابتسمت هازئاً عندما صفعني |
Ben olmaz. Hiçbir şey bilmiyorum. Ben bilet satarım o kadar. | Open Subtitles | ليس أنا، لا أعرف شيئاً سأبيع التذاكر لكن ذلك كل شيء |
Dürüst olmak gerekirse doğru fiyatı verirse şeytana bile satarım. | Open Subtitles | بصراحة، سأبيع البناء إلى الشيطان نفسه إن دفع السعر المناسب. |
1 milyon 950 bin dolara satıyorum. | Open Subtitles | سأبيع الآن مقابل مليون وتسعمائة وخمسون ألف دولار |
Dükkanı satıp, boşanma işine son noktayı koyacağım. | Open Subtitles | لذا سأبيع المكان ثم احاول الحصول على الطلاق |
Sana orijinalini 20 euro krona satacağımı düşünmedin ya! | Open Subtitles | أنتَ لا تعتقد أنني سأبيع النسخة الأصلية بـ 20 يورو كراون، أليس كذلك ؟ |
Boşanırken aldığım her şeyi ona satacağım. - Ya senin payın? | Open Subtitles | سأبيع له كل ما حصلت عليه من الطلاق ماذا عنك؟ |
Çok balık satacağım. Ve sakın bana gülme. Babam beni tokatladığında sırıtıyordun. | Open Subtitles | سأبيع سمكاً كثيراً ولا تضحك؛ لقد ابتسمت هازئاً عندما صفعني |
Çabuk ol.Bir sürü balık satacağım.Sakın gülme! | Open Subtitles | سأبيع سمكاً كثيراً ولا تضحك؛ لقد ابتسمت هازئاً عندما صفعني |
Kahve satacağım Jonathan, şirket iktisaplarını planlamayacağım. | Open Subtitles | سأبيع القهوة جونثان لن أكون الرأس المدبر لعمليات سيطرة عدائية |
Bu biletleri satacağım, ve zengin olacağız. Zengin! | Open Subtitles | ثم سأبيع تلك التذاكر وسنكون أغنياء أغنياء |
Ona unvanımı satacağım ama makul bir fiyata. 500 sterlinden aşağısı olmaz. | Open Subtitles | سأبيع له لقبي لكن مقابل سعر ملائم ليس أقل من 500باوند |
Dürüst olmak gerekirse doğru fiyatı verirse şeytana bile satarım. | Open Subtitles | بصراحة، سأبيع البناء إلى الشيطان نفسه إن دفع السعر المناسب. |
Masum değilse, silahımı sana satarım. | Open Subtitles | إذا كانت مذنبة، في هذه الحالة، سأبيع لك مسدسي. |
Kalabalığı gördüm ve belki birkaç kar külahı satarım diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت تجمهراً ظننت انني سأبيع بعض من المخروطات الثلجية |
1 milyon 950 bin dolara satıyorum. | Open Subtitles | سأبيع الآن مقابل مليون وتسعمائة وخمسون ألف دولار |
2 milyon 400 bin dolara satıyorum. | Open Subtitles | سأبيع الآن مقابل مليونان وأربعمائة ألف دولار |
Eğer boşanmayıp önümüzdeki ay tekrar evlenmezsem kendi hisselerimi satıp nakit paraya çevireceğim. | Open Subtitles | ان لم أحصل على الطلاق و تزوجت مجدداً الشهر القادم سأبيع تلك الأسهم و أسحب مالي |
Bu resmi yarın yarım milyon euroya satacağımı söylesem ne derdiniz? | Open Subtitles | ما قولك إن أخبرتك أنني سأبيع تلك اللوحة غداً بنصف مليون يورو |
Ben isteyen herkese mal satabilirim. Çünkü ben esneğim. | Open Subtitles | أن سأبيع لأي شخص رائع يريد بعض الحشيش ، أنا الرائع |
Patentini satacaktım. Ben casus değilim. | Open Subtitles | كنت سأبيع براءة الإختراع انا لستُ جاسوسـًا |
Bugün satın almak için değil, satmak için geldim, Borgin. | Open Subtitles | لن أشتري اليوم بورجن أنا سأبيع |
Genişletmek dedim, değiştirmek demedim. Niner'lara da satmaya devam edeceğim | Open Subtitles | قلت توسيعاَ وليس تبادلاَ مازلت سأبيع لعصابت " ناين " |
Sizin yerinizde olsaydım onu derhal satardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانكم يارفاق كنت سأبيع و أبيع سريعاً |
Pekala, salla gitsin. Bileti internetten satayım o zaman. | Open Subtitles | تباً لك ، سأبيع التذاكر بالإنترنت |
Millete az miktarda para için dandik krediler satmazdım. | Open Subtitles | لم أكن سأبيع قروض سيئة للناس مع كميات صغيرة من المال. |
Pürel! Pürel satabilirdim. | Open Subtitles | معقم اليد سأبيع معقم اليد |