"سأتحدثُ" - Translation from Arabic to Turkish

• konuşacağım
• konuşurum
• konuşuruz

konuşacağım veri noktalarının tam olarak ne olduğunu açıklayayım.
واسمحوا لي أن أشرح لكم بالضبط ما هي نقاط البيانات التي سأتحدثُ عنها.

Jay'le konuşacağım evet derse onu alacaksın.
حسنٌ , سأتحدثُ الى جي لكن اذا وافق , إذن سيكون في البطاقة

Kışlaya gideceğiz ve konuşacağım onunla.
إذا عدنا لمنطقتنا، سأتحدثُ معه

- Tamam, suç duyurusunda bulunacağım. Savcı ile konuşurum. - Teşekkür ederim.
حسنٌ ؛ التهم موجهة إليه ؛ سأتحدثُ مع النيابة العامة ؛ شكراً لكَ ؛ سيدي.

Onunla iyi bir ilişkim var. Ben konuşurum.
لدي علاقَة طيبَة معهُ سأتحدثُ إليه

Sonra konuşuruz.
"حتى يستطيع البحث عن جسيمات مطابقة، لذاً سأتحدثُ معكِ لاحقاً."

- Eh işte. Anlayasın diye yavaş konuşacağım.
سأتحدثُ ببطئٍ حتى يمكنُكـ مجاراتي

Ben konuşacağım. Seni aramadı bile.
أنا سأتحدثُ إليه، هو لم يتصل بك.

Augustus Hill ile konuşacağım.
سأتحدثُ معَ أوغسطس هِيل

Eve gidip Dan'le konuşacağım.
{\pos(192,210)}(سأتوجه إلى المنزل و سأتحدثُ إلى (دان

Yine de konuşacağım seninle.
سأتحدثُ معكَ على أيِّ حال.

Şimdi sizinle bu konu üzerine konuşacağım.
سأتحدثُ معكم بشأن ذلك الآن

Onunla konuşacağım.
سأتحدثُ إليها, حسناً؟

Baba... Sorun yok. konuşacağım.
حسناً، سأتحدثُ معه

- Babamla konuşurum. İkimizi ona anlatırım.
سأتحدثُ مع أبي، و أخبرهُ بعلاقتنا.

- Onlarla konuşurum. Bağla.
سأتحدثُ إليهم, فلتصلني بهم - حسناً يا سيدي -

Hayır, ben onunla konuşurum.
لا سأتحدثُ إليهِ

Tamam, ben konuşurum onunla.
حسنٌ , سأتحدثُ إلية

konuşurum.
حسناً، سأتحدثُ لها

Kardeşimle... Sonra konuşuruz.
شقيقتي سأتحدثُ إليك لاحقاً

Sonra konuşuruz.
سأتحدثُ إليكِ في وقتُ لاحق