"سأتحمل" - Translation from Arabic to Turkish

• alıyorum
• alacağım
• üstleneceğim
• katlanacağım
• katlanabilirim
• üstleniyorum
• alırım
• katlanırım
• katlanabileceğimi
• edeceğim
• dayanacağım
• dayanabilirim

Daha çok kum lazım. Göze alıyorum Baka. Yıldönümüne çok az bir zaman kaldı.
سأتحمل المخاطرة يا باكا لم يبق سوى وقت قليل على يوم اليوبيل

Daha çok kum lazım. Göze alıyorum, Baka. Yıl dönümüne çok az bir zaman kaldı.
سأتحمل المخاطرة يا باكا لم يبق سوى وقت قليل على يوم اليوبيل

Ve sonra Amar ne dedi? , suçu üzerime alacağım dedi.
اسمعوا للذي قاله أمـــار انا سأتحمل المسؤولية

Büyük ihtimal anayurda geri gönderileceğim ve bunun sorumluluğunu üstleneceğim.
أنا على الأرجح سيعيدوني الى وطني الأم و سأتحمل مسؤولية هذا

- Her türlü hakarete katlanacağım...
سأتحمل أية إهانة

Sen iyi olduğun sürece, daha fazlasına bile katlanabilirim.
طالما أنكِ بخير سأتحمل أكثر من ذلك

Bütün sorumluluğu ben üstleniyorum.
أنا سأتحمل مسئولية فقدهم كاملة و أعتذر للورد فيدر

Yaqui'ler bir Rahip için gelirse, beni öldürecek. Ben bu riski alıyorum.
لو أن الياكي يريدون قساً، سيقتلونني سأتحمل المخاطرة

Efendim, kanamanın kaçınılmaz olup olmadığı belli değil ancak, ne olursa olsun, sorumluluğu tamamen ben alıyorum.
سيدى, لا نعرف اذا كانت الجلطة أمر محتم أم لا لكن على أى حال, أنا سأتحمل المسؤولية كاملة

Alicia, sorumsuzluğunun sorumluluğunu ben alıyorum.
سأتحمل المسؤولية نحو أعمالك الطائشة اليوم

Elimizdeki zamanla, bu riski göze alacağım.
بالوقت الذي لدينا، فهذه مخاطرة سأتحمل مسؤوليتها

Bütün sorumluluğu alacağım, merak etme.
أنا سأتحمل المسئولية الكاملة لذلك لا داعى للقلق

İlk defasında, Çocukları alacağım. gitmeleri önemli.
سأتحمل مسؤولية الأبناء لأول مرّة لي لذلك فمن المهم أن تزول الأحزان

Ben senin yerine üstleneceğim. Evet, bütçemi sarsacak.
سأتحمل أنا ثمن غلطتك صحيح أن هذا سيضر ميزانيتي

Bu olayı ben üstleneceğim, ne olursa olsun.
سأتحمل العواقب .. مهما كلف الأمر

Sonuçlarına katlanacağım.
سأتحمل عواقب هذا

Senin için başka bir yolculuğa daha katlanabilirim.
من أجلك.. سأتحمل عبء رحلة أخرى

Fakat Başkan Hanım, tüm sorumluluğu ben üstleniyorum.
لكن سيدتي الرئيسة سأتحمل المسؤولية الكاملة

- Tanrım, ne cesaret! Günahlarımın sorumluluğunu alırım. Seve seve alırım.
سأتحمل اللوم على ما فعلت سأتحمله بكل سرور

Bu kokuya daha ne kadar katlanırım bilemiyorum.
لستُ أدري إلى متى سأتحمل تلك الرائحة العفنة

Ne yazık ki sızlanmalarına daha fazla katlanabileceğimi sanmıyorum.
لسوء الحظ لااعتقد انني سأتحمل اي من نحيبك

Tamam, suçu kabullenip bir sonraki sefer olmayacağı konusunda onu ikna edeceğim.
سأتحمل اللوم و أؤكد لهم أن هذا لن يحدث مرة أخرى

Bu sefer, söz veriyorum daha uzun süre dayanacağım.
وهذه المرة, سأتحمل لوقت أطول, أعدك

Aslında ailesiyle kalacağız, Ama buna kafayı yemeden en çok bir hafta dayanabilirim.
كنا سنبقى مع والديه ، كنت سأتحمل هذا لمده اسبوع قبل ان تخرج عينى