"سأتفهّم" - Translation from Arabic to Turkish

• anlarım
• anlayışla karşılarım
• anlayışla karşılardım

Eğer önceki gibi ara vermek zorundaysan seni anlarım. Ben beklerim.
إن كنت ستختفي مجدداً، سأتفهّم ذلك وأكون بانتظارك.

Kendini toparlamak için biraz kalmak istersen anlarım.
لذا، إن كنت بحاجة لوقت لتلملم نفسك سأتفهّم

Ama bu yetmezse, seni anlarım.
لكن إن لم يكن ذلك كافياً، سأتفهّم

Bu kadar kısa süre içinde onlardan tekrar ayrılmak istemezsen anlayışla karşılarım.
لذا، سأتفهّم إن لم ترغب في تركهم بهذه السرعة.

Ne karar verirsen ver, anlayışla karşılarım.
و سأتفهّم قراركِ، مهما كان.

Eğer baban onu serbest bırakma teklifimi reddetmeseydi yaptıklarını anlayışla karşılardım, Lucrezia.
كنت سأتفهّم دوافعك (لوكريزيا) إن لم يرفض والدك عرضي بتحريره

Beni bir daha görmek istemezsen anlarım...
سأتفهّم إن لم يعد بمقدورك رؤيتي مجدداً

Sence doğru olan neyse, yap. Seni anlarım.
لذلك افعل ماتراه مناسباً سأتفهّم الأمر

Bunun hakkında konuşmak istemezsen, anlarım.
سأتفهّم إن لم تريدي التحدّث عن الأمر.

Beni derin dondurucuya kapatmak istersen bile anlarım.
إذا أردتِ الإلقاء بي في مجمّد، سأتفهّم

Bugün baskı altındaydık biliyorum o yüzden her ne planlar yaptıysak eğer gerçekleştirmek istemezsen anlarım.
أعلمأنّناخضعنالإكراهاليوم،لذا... أيّماخططناسويًّا... فإنّي سأتفهّم إن رفضت

Polisi aramak istersen... bunu anlarım.
ولو أردتِ الإتصال بالشرطة، سأتفهّم ذلك.

Eğer kaçmak istersen seni anlarım.
سأتفهّم موقفك تمامًا إن شئت الانسحاب.

Aklından geçirirsen, bunu anlarım.
سأتفهّم إن فكرتِ في ذلك.

Gelmezsen anlarım.
سأتفهّم الأمر إن لم تعد

Anlat bana. anlarım.
أخبرني سرّك ، سأتفهّم هذا

Saldırdıysan bunu anlarım, o da bana saldırdı.
سأتفهّم إن فعلتَ، فلقد هاجمني

Hayır dersen bunu da anlayışla karşılarım.
و بإمكانكِ الرفض سأتفهّم ذلك

anlayışla karşılarım.
سأتفهّم هذا أريد هذا، لكن...

anlayışla karşılardım.
كنتُ سأتفهّم.