Bu münazaranın sonucunda kanıtlanmış gerçeklerle insanoğlunun iyi olduğunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | بنهاية هذه المناظرة. سأثبتُ يواسطة الحقائق و البيانات، بأن الإنسان طيبٌ بالفطرة. |
Bunun şirin olduğunu düşünüyorsun ama ben kanıtlayacağım. | Open Subtitles | أنتَ تظن أنّ هذا أمرٌ طريف للتسلية لكنـّي سأثبتُ لكَ أنـّه حقيقيّ. |
Eski çıktıklarımdan birini bulup, sana bunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | سأتعقّبُ واحد مِمّن واعدتهم في السابقِ و سأثبتُ هذا |
Onlara bir iki numara göstereceğim. - İşte budur. | Open Subtitles | سأثبتُ لهم شيئاً أو إثنين- تلك هي الروح- |
Dave, sana kuponlarımın içi boş jestler olmadığını göstereceğim. | Open Subtitles | (ديف)، سأثبتُ لكَ أنّ قسائمي ليست هدايا فارغة. |
Gaysist değilim ve bunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | لستُ معادٍ للشواذّ، و سأثبتُ ذلك. |
Sana bunu hemen şuracıkta kanıtlayacağım. | Open Subtitles | انظر، أتعلم ماذا؟ سأثبتُ لكَ ذلكَ. |
Bunu kanıtlayacağım çünkü şununla başlıyoruz. | Open Subtitles | سأثبتُ هذه النقطة لأننا سنبدأ بهذه |
Rita, ben artık değiştim. Yemin ederim. Bunu sana kanıtlayacağım. | Open Subtitles | (ريتا)، لقد تغيّرتُ، وأقسم بالله سأثبتُ لك ذلك |
Yanıldıklarını kanıtlayacağım. | Open Subtitles | وأنا سأثبتُ خطأهم |
Bir gün bunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | و ذاتَ يومٍ سأثبتُ ذلك |
Todd Johnson'ın cinayetinde masum olduğumu kanıtlayacağım mahkemede bunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | سأثبت أنّي بريئة من جريمة قتل (تود جونسون) سأثبتُ ذلك في المحكمة |
Tamam, sana kanıtlayacağım. | Open Subtitles | حسنٌ سأثبتُ ذلكَ لكِ |
Tamam, sana kanıtlayacağım. | Open Subtitles | حسنٌ سأثبتُ ذلكَ لكِ |
Çünkü Harvey'ye varlığımı kanıtlayacağım. | Open Subtitles | لأنني سأثبتُ لـ(هارفي)بأنني مُتواجِدة. |
Bunu kanıtlayacağım. | Open Subtitles | -و سأثبتُ ذلك. اعذريني . |
Sana kanıtlayacağım. | Open Subtitles | سأثبتُ ذلك. |
Hastalık değil de özel bir güç olduğunu göstereceğim sana. | Open Subtitles | سأثبتُ لك أنها هبّة فعلاً |