"سأجلبها" - Translation from Arabic to Turkish

    • getiririm
        
    • alırım
        
    • getireceğim
        
    • getiriyorum
        
    • getireyim
        
    • alayım
        
    • Onu ben tutarım
        
    Sabret, bir kaç güne kadar getiririm. Open Subtitles اصبر، سأجلبها في غضون بضعة أيام
    Sorun değil onları getiririm hemen. Open Subtitles لا بأس, سأجلبها معي خلال دقيقة
    Beş yüzünü Paris'te hatunlar ve şarap için yanıma alırım. Open Subtitles خمسة أنا سأجلبها معي لباربس لإنفقها علي النساء والخمر
    - Sorun değil. Diğer araçtan alırım. - Tamam. Open Subtitles لا ان كل شيء على ما يرام سأجلبها من الاخرة
    Gelecek sefer onları erken getireceğim. Evde kaos var. Open Subtitles آسفة، سأجلبها مبكراً في المرة القادمة،الأوضاع متدهورة في المنزل
    Tanıyınca onu çok seveceksiniz. Yarın eve getiriyorum. Open Subtitles أعلم انكم ستحبونها, سأجلبها معي الى المنزل غداً,
    Eğer onu öldürmek istediysem onu neden hastaneye getireyim ki? Open Subtitles لو أردتُ أن أقتلها، فلمَ سأجلبها إلى مُستشفى؟
    Tabii. Gidip alayım. Open Subtitles أجل، أجل سأجلبها
    İstiyorsanız oturun. Yanınıza getiririm. Open Subtitles بإمكانك الجلوس إن أحببتي سأجلبها لك
    Yarın getiririm. O arada köpekleri gece burada tutup iyileşme süreçlerini gözlemleriz. Open Subtitles سأجلبها إليك غداً - حسناً، في الوقت ذاته -
    Ben getiririm. Open Subtitles انا سأجلبها.. انا سأجلبها من أجلك
    Evet, evet. Hayır, hayır. Bu akşam getiririm. Open Subtitles أجل، لا، لا، سأجلبها الليلة.
    İsterseniz alırım ama kimse benim için bir şey getirmez ve benimle ilgilenmezken benim bunu severek yapacağımı nereden çıkardınız bilmiyorum! Open Subtitles سأجلبها إن أردتِ ، لكن لا أعلم مالذي يجعلك تظنين أني سعيده لأجلب وأحمل وأرعاكم جميعا ولا أحد سيجلب أو يحمل أو يرعاني!
    Oh, Yukarıda unutmuş olmalıyım. Tamamdır, ben alırım. Open Subtitles لابد من أني تركتها فوق لاباس سأجلبها
    Yarın bir tane alırım. Biraz TV seyretmek ister misin? Open Subtitles سأجلبها غدا أتريدين مشاهدة التلفاز؟
    Gelecek sefer onları erken getireceğim. Evde kaos var. Open Subtitles آسفة، سأجلبها مبكراً في المرة القادمة،الأوضاع متدهورة في المنزل
    - Burada emniyette olursunuz. Kızı alıp buraya getireceğim. - Seninle geleyim. Open Subtitles أنتم يا رفاق يجب أن تكونوا بأمان , سأجلبها سآتي معك
    Evet, bilirsin, gayet iyiydi, onu buraya getireceğim. Open Subtitles أجل، كان جيداً، أنت تعرف، سأجلبها قريباً.
    Bir dakika. getiriyorum. Open Subtitles دقيقة واحدة سأجلبها لك
    Hemen getiriyorum Open Subtitles سأجلبها في الحال
    getireyim. Endişelenme. Open Subtitles أوه، سأجلبها لكِ لا تقلقي من أجل ذلك
    En iyisi kendim alayım. Open Subtitles أظنني سأجلبها بنفسي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more