"سأدخل إلى" - Translation from Arabic to Turkish

• gireceğim
• giriyorum
• içine girmek istiyorum

Soyunma odasına gireceğim ve gitarını akord ederken onu izleyeceğim.
سأدخل إلى حُجرة اللبس تلك، وسأحدّق به بينما يضبط غيتاره.

O hippi küvetinize gireceğim ve inandığım her şeyi bir kenara bırakarak bu bebeğim içimden yüzerek çıkmasını sağlayacağım ve rahmimden fırlayıp, bir mantar gibi yüzmesini umacağım.
سأدخل إلى حوضك المائي هذا وسأفعل كل ما بوسعي وسأدع الطفل يسبح ليخرج مني وآمل أن يطفو على السطح كالفلينة

Jessi'nin evinin anahtarları bende. İçeri gireceğim, havalandırma borularından tırmanacağım ve Cassidy'nin dairesine gireceğim.
أظن أنني سأدخل إلى الشقة المجاورة مدعيا بأنني سأصلح أنبوب الغاز ثم أعبر إلى غرفته

Şu anda, zebra kafesini gören kameraya giriyorum.
والآن، سأدخل إلى الكاميرا التي في حظيرة الحمار الوحشي

Evet, adı da "külodunun içine girmek istiyorum A.Ş."
نعم، إنها تسمى "سأدخل إلى ملابسك الداخلية"

İçeri gireceğim ve iri siyah sevgilin bir boruyla kafama sertçe vuracak.
سأدخل إلى هناك وخليلكِ الزنجي الضخم سيسحق رأسي بماسورة.

Geç oldu, o yüzden direk konuya gireceğim.
الوقت متأخر, ولهذا سأدخل إلى صـُـلب الموضوع

Ve bir kez daha beni dışarıda bekletirken lanet bir balık yolculuğundan konuşursan direk içeri gireceğim ve tam suratının ortasına yumruğu gömeceğim Tyler.
ولو تركتموني انتظر في الخارج مرةً أخرى حتى تتحدثوا عن رحلة صيدٍ لعينة سأدخل إلى هنا

Termometre kılığına girip odasına gireceğim.
سأدخل إلى غرفتها متخفياً كميزان حرارة

İyi de oraya nasıl gireceğim?
-نعم، ولكن كيف سأدخل إلى هناك؟

Direk konuya gireceğim.
سأدخل إلى صلب الموضوع مباشرةً

İçeri gireceğim ve Leila'yı alıp çıkacağım. Yoksa oğlunun fotoğrafı ile adresin etrafa yayılır.
سأدخل إلى هناك و أخرج برفقة (ليلى) أو تنتشر صورة ابنكِ و عنوانه كما ينتشر فيروس الانترنت

Ben erkekler tuvaletine gireceğim. Erkek dedim.
سأدخل إلى حمام الرجال.

- Şimdi onu öldüreceğim. Oraya gireceğim.
سأدخل إلى هناك، وأحزم حقيبته

- İçeri gireceğim.
- سأدخل إلى هناك

Doğruca konuya gireceğim Jack.
سأدخل إلى صلب الموضوع مباشرة يا (جاك).

Bir şey göremiyorum. Kasaya giriyorum.
"ليست لدي رؤية بصرية سأدخل إلى القبو"

Ben denize giriyorum.
سأدخل إلى الماء

İçeri giriyorum.
أنا سأدخل إلى هناك