"سأدعك" - Translation from Arabic to Turkish

• izin vereceğim
• izin veririm
• izin vereceğimi
• bırakayım
• izin veriyorum
• izin verir
• izin verebilirim
• bırakacağımı
• izin verirdim
• bırakırım
• bırakıyorum

Marshall'ın biraz önce saydığı her şeyi yaparsan bir mememe dokunmana izin vereceğim.
ان استطعت القيام بكل ذلك جميع الذي ذكره مارشال سأدعك تلمس ثديا واحدا

Karar vermene izin vereceğim. Sana yetki vereceğim, ve en yüksek mevkiye değil, en düşük mevkiye yetki vereceğim.
سأدعك تتخذ القرارات ، و أوكل لك بعض المهام. و سأفوض بعض السلطات للمستويات الدنيا، عوضا عن العليا.

Elbette geleceğim.Uslu durursan senin kullanmana da izin veririm.
بالطبع سأتى إن كنت ولداً مطيعاً , سأدعك تقود السيارة

Ödevimi yapmadan senin NYPD için danışmanlık yapmana izin vereceğimi mi sandın gerçekten?
أتعتقد حقاً بأني سأدعك تصبح مستشاراً لشرطة نيويورك بدون أن أجري بحثاً دقيقاً

Elbette, bırakayım da uyu. Sonra konuşuruz.
بالتأكيد بالتأكيد سأدعك تعودين للنوم، سنتحدث مرة اخرى قريبا، بالتأكيد

İçkileri almana son kez izin veriyorum.
تلك المرة الأخيرة حيث سأدعك تشتري الشراب

Carter'i iyi tanıdığım için hasarı ödemeden gitmene izin vereceğim.
وبما إنني أعرف كارتر سأدعك تذهب بدون أن تدفع للضرر الحاصل لكنك ستغادر وأعني الآن

Bu kez bir uyarıyla gitmenize izin vereceğim, bayan.
سأدعك تذهبين بعد تحذير هذه المرة يا سيدتي

Her şey bittiğinde kalkmanıza izin vereceğim.
سأدعك تعرف بعد أن يصبح الأمر ملائماً للنهوض

Benimle arkaya bin. Bana bir şeyler yapmana izin vereceğim.
تعال معي لنركب في الوراء سأدعك تفعل أشياء معي

Eğer sıkı çalışırsan, akşam sınıfına katılmana izin veririm.
إذا عملت بجد, سأدعك تحضر الدورات المسائية

Sonra diğer üçüyle dövüşmene izin veririm tamam mı?
وبعد ذلك سأدعك تحارب الثلاثة الاخرون, حسنا؟

Eğer beni dövüşte yenersen sen ve arkadaşlarının yaşamasına izin veririm.
إذا هزمتني في قتال، سأدعك تعيش انت واصدقائك

51 olmadan evlenmene gerçekten izin vereceğimi düşünmedin değil mi?
هل حقاً فكرت بأنني سأدعك تتزوج دون علم المركز 51؟

Eğer yönetici olmana izin vereceğimi zannediyorsan lanet olası aklını kaçırmışsın!
لذا, اذا كنت تعتقد أني سأدعك تكون الشريك الإداري فقد جُننت

Eve gitmene izin vereceğimi mi sandın?
هل اعتقدت فعلا اننى سأدعك تعود إلى ديارك

Nanitleri tam şekilde çalışır duruma getirin ve sizi bırakayım.
إجعل النانيت جاهزة تماما للعمل و سأدعك تذهب

Gitmeliyim. Yolunu sana bırakayım.
يتوجب علي الذهاب سأدعك تتعقبين أثرك في العودة

- Simdi, daha önceki haline hürmeten gitmene izin veriyorum.
بدافع الاحترام لما كنت عليه يوماً ما سأدعك ترحل

Öylece durup bunu yapmanıza izin verir miyim sanıyorsunuz?
بماذا تفكر ؟ هل تظن بأننى سأدعك تفعل ذلك ؟

Şu an seni o kadar seviyorum ki benimle golf oynamana bile izin verebilirim.
أحبك جداً الآن، لدرجة سأدعك تلعبين الغولف معي حتى

Seni bu silahla bırakacağımı mı düşünüyorsun?
انت لا تعتقد اني سأدعك تصل الى ذلك المسدس اليس كذلك

Eğer bakır kaplama mücevher satışında olsaydık direksiyona senin geçmene izin verirdim.
إذا كنا في محل مجوهرات مطلية بالنحاس، سأدعك تتولين الأمر.

Ne diyeceğim dostum, bunu sana yok pahasına bırakırım.
سأقول لك شيئا، سأدعك تأخذ هذه المأكولات مجانا

O zamana kadar seni derin düşüncelerin ile baş başa bırakıyorum. ve yatıyorum.
حتى ذلك الحين سأدعك وتأملاتك تلك لأذهب الى غفوتي