"سأذهبُ إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gideceğim
        
    • gidip
        
    Gizli bir yere gideceğim ve kimsenin orada sigara içmediğinden emin olacağım. Open Subtitles أنا سأذهبُ إلى مكان سري وتأكد بأن لا أحد يدخن هناك
    O halde seni öldürdükten sonra gideceğim yer orası. Open Subtitles إذن سأذهبُ إلى هناك بمجرد أن أنتهى من قتلُكَ...
    Konsere yalnız gideceğim sanırım. Open Subtitles أظن أنني سأذهبُ إلى ذلك الحفل لوحدي
    Sakin ol. Oyunculuk kursuna gideceğim. Open Subtitles سأذهبُ إلى مدرسة التمثيل، حسناً؟
    Spor malzemeleri dükkanına gidip topları ölçeceğim. Open Subtitles سأذهبُ إلى متجرِ السلع الرياضيّة و أقيس الكرات
    Japonya'ya gideceğim. Open Subtitles سأذهبُ إلى اليابان
    McManus'a gideceğim, beni başka bir hücreye almasını isteyeceğim, Open Subtitles سأذهبُ إلى (ماكمانوس) و أطلبُ منهُ نقلي إلى زنزانةٍ أُخرى
    Oraya gideceğim. Open Subtitles سأذهبُ إلى هناك
    Tatil için San Francisco'ya gideceğim. Open Subtitles سأذهبُ إلى (سان فرانسيسكو) في فترةِ الإجازة
    - Otele gideceğim. Open Subtitles سأذهبُ إلى فندق.
    Şehre gideceğim, bize bir litre viski alacağım, şafak sökene kadar karanlıkta oturup içeceğim, çünkü babam da sorunlarla böyle başa çıkardı. Open Subtitles سأذهبُ إلى البلدَة و أُحضِر لنا رُبع ليتر ويسكي (جيمسون) و نجلِس في الظلام و نشرَب حتى الفَجر لأنهُ هكذا كانَ والدي سيتعامَل معَ الوَضع
    Camelot'a gideceğim! Open Subtitles حسناً، سأذهبُ إلى "كاميلوت"!
    Kançencunga Dağı'na gideceğim. Open Subtitles سأذهبُ إلى كانغشين-جونغا.
    - Eve gideceğim. Open Subtitles - سأذهبُ إلى البيت
    Bir gidip bakacağım da. Open Subtitles سأذهبُ إلى هنالكـَ بنفسي وألقي نظرةً في الجوار
    Acil'e gidip ne kadar hasta taburcu edebilirsem etmeye çalışacağım. Open Subtitles سأذهبُ إلى قسمِ الطوارئ وسأخرجُ من المرضى قدرَ ما إستطعت, لتوفيرِ مساحةٍ لنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more