Şey, artık Seninle geliyorum, tartışmanın anlamı yok. | Open Subtitles | حسناً، إنني سأرافقكِ الآن، لذا ليس هناك جدوى من مناقشة الأمر. |
Seninle geliyorum. Geri kalan herkes dışarda kalacak. | Open Subtitles | سأرافقكِ والآخرون يبقون حيثما كانوا |
Ben Seninle geliyorum. | Open Subtitles | ولكنّي سأرافقكِ فعلاً |
- Asansöre kadar geleyim. - Hoşça kal, Charles. | Open Subtitles | ـ سأرافقكِ إلى المِصعد ، يا حبيبتي (ـ وداعاً ، يا (تشارلز |
Ben de seninle geleyim. | Open Subtitles | سأرافقكِ |
Size odanıza kadar eşlik edeyim. | Open Subtitles | سأرافقكِ إلى غرفة نومكِ شخصياً. |
Sana eşlik edeyim. | Open Subtitles | سأرافقكِ |
Ben de Seninle geliyorum. | Open Subtitles | سأرافقكِ وإلاّ فلن يرحل أحد |
Yalnız gitmiyorsun, Seninle geliyorum. | Open Subtitles | لا، لن تذهبي وحدك، سأرافقكِ. |
- Tamam. O zaman ben de Seninle geliyorum. | Open Subtitles | -حسناً إذاً، سأرافقكِ |
Seninle geliyorum. | Open Subtitles | سأرافقكِ. |
Seninle geliyorum. | Open Subtitles | سأرافقكِ. |
Seninle geliyorum. | Open Subtitles | سأرافقكِ |
Ben de Seninle geliyorum. | Open Subtitles | سأرافقكِ |
Tamam, ben de Seninle geliyorum. | Open Subtitles | حسنا, سأرافقكِ |