"سأسافر" - Translation from Arabic to Turkish

    • gidiyorum
        
    • uçuyorum
        
    • gideceğim
        
    • seyahat
        
    • giderim
        
    • olacağım
        
    • seyahate
        
    • edeceğim
        
    • yola
        
    • uçacağım
        
    • çıkacağım
        
    Bu hafta sonu korkunç yoğun. Londra'ya gidiyorum. Üç saat sonra Londra'ya gidiyorum. Open Subtitles إنني مشغولة جداً في عطلة نهاية الأسبوع سأسافر إلى لندن بعد ثلاث ساعات
    Dorothy, Cumartesi Bay Esmond'la veya onsuz gidiyorum. Open Subtitles دورثي، سأسافر يوم السبت سواء مع أو بدون السيد إيسموند
    Hayır, hayır. Burada kal, saat üçte Barselona'ya uçuyorum. Open Subtitles لا لا لا ، أبق هنا سأسافر لبرشلونا في الثالثة
    Bir gün öncesinden de gideceğim şehri arayıp kendi mobiletimin kırılmasına karşın nereden mobilet kiralayabileceğimi sordum. TED أيضًا، قبلها بيوم، اتصلت بالمدينة التي سأسافر إليها لأعرف أين يمكنني أن أستأجر دراجة في حال تعطلت دراجتي في الطريق.
    Andy McNab, 31. Sağ dönersem çocuklarla çalışmak ve seyahat etmek istiyorum. Open Subtitles اندي مكلان, 31 عاما, اذا انتصرنا فانني سأسافر واعمل مع الاطفال
    Çünkü eğer isterseniz, bu cuma günü öğleden sonra oraya gidiyorum. Open Subtitles لو احببتي رؤيته سأسافر بعد ظهر يوم الجمعة
    Serbest bir ajan değilim. Birkaç hafta içersinde Belçika Kongosuna gidiyorum. Open Subtitles لست عميلا حرا ، سأسافر الى الكونغو البلجيكية خلال اسابيع
    Haftaya Dünya Şampiyonası için Türkiye'ye gidiyorum. Open Subtitles سأسافر الأسبوع المقبل إلي تركيا للمشاركة في بطولة العالم
    - Bıraktım. Paramı almaya geldim, doğuya gidiyorum. Open Subtitles جئت لأجمع ديوني، أخبرتكم جميعاً أني سأسافر للشرق
    Hokkiwekk Köprüsü ne gidiyorum 21:00 den sonra, ne dersiniz? Open Subtitles سأسافر لتصوير جسر هوليفيل بعد التاسعة ، ما رأيك؟
    Bu gece Malezya'ya uçuyorum. Open Subtitles حسنا انا سـ سأسافر إلى ماليزيا هذه الليلة.
    Bu gece Meksika'ya uçuyorum, oradan da Las Vegas'a. Open Subtitles سأسافر الليلة إلى المكسيك ومــن ثمّ إلى لاس فـــيغاس.
    Birinci sınıfta uçuyorum. Open Subtitles سأسافر درجة أولى.
    Şehirden ayrılıyorum. Hafta sonunda Madeline'i ziyareye gideceğim. Open Subtitles سأسافر خارج المدينة لزيارة مادلين بعطلة الأسبوع.
    Yarın, öğle uçağıyla New York'a gideceğim. Open Subtitles حسناً سأسافر إلى نيويورك غداً فى الرحلة المسائية
    Bu gece Pensacola'ya gideceğim. Birinin rehberliğine ihtiyacım var. Open Subtitles سأسافر الليلة الى بينسوكولا أحتاج لأحد يوجهني انتهى
    Patronum çok seyahat edeceğimi söyledi Harika değil mi? Open Subtitles لقد أخبرني رئيسي أنني سأسافر كثيراً هذا رائع, أليس كذلك؟
    Ne yazık ki kanatlarım hala çalışmıyor. Yerden giderim. Open Subtitles للأسف ما تزال أجنحتي مقصوصة، سأسافر بالدرجة السياحية.
    Teşekkürler. Yarın orada olacağım. Open Subtitles شكراً جزيلاً لكِ، سأسافر غداً.
    Bilmiyorum. Bulurum bir şeyler. Belki seyahate çıkarım. Open Subtitles لا أدري، سأكون بخير، ربما سأسافر لرؤية بعض الأماكن التي أردنا أنا وجدكما رؤيتها
    Elimde evrak çantasıyla gezilere çıkıp farklı şubeleri ziyaret mi edeceğim? Open Subtitles هل سأسافر في رحلات عمل ومعي حقيبتي؟ وأزور الفروع المختلفة لأعمالي؟
    Beklenmedik bir şey oldu. Gemiyle hemen yola çıkıyorum. Open Subtitles شيء غير متوقع قد طرأ سأسافر في الحال
    Yani ben buraya uçacağım veya seni uçuracaklar. Biz nasıl istersek. Open Subtitles سأسافر جيئة وذهاباً وسيدفعون ثمن رحلاتك ، وأي شيء تريده
    Bir süreliğine ülkede tura çıkacağım, 4400 merkezinde verilen bu seminerleri vereceğim, hayatım hakkında konuşacağım, bana olan her şey... yayılacak. Open Subtitles سأسافر لعدة أماكن دعك من العمل في المركز الـ 4400 لقد تحدثنا عن حياتي وكل ما حدث لي لا يمكنني الكلام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more