Will tutuklanırsa savunmasında buna tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | لو تم القبض على ويل. سأشهد بذلك و أدافع عنه. |
Ve Tanrı huzurunda yemin ederim ki eğer onları mahkemeye çıkarırsan hepsi için teker teker tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | وباللّه ، أقسم ، إذا ستسحبهم إلى المحكمة أنا سأشهد ضد كل واحد منهم |
Dava açarsanız, kaza esnasında akli dengesinin yerinde olmadığına ve benim düşünceme göre hapse atılmak yerine bakımevine konması gerektiğine dair tanıklık ederim. | Open Subtitles | حسنا، لو فعلتم فإنني سأشهد بأنها لم تكن في كامل قواها العقلية لحظة وقوع الحادث. و في رأيي أنه يجب إدخالها المصحة |
İşbirliği yapmazsanız, hayatınızın geri kalanını hapishanede geçireceksiniz ama yaparsanız, size söz veriyorum, sizi bizzat kefil olacağım. | Open Subtitles | ستقضي بقية حايتك في السجن إن لم تتعاون لكن إن تعاونت، أعطيك كلمتي سأشهد شخصياً أمام القضاء لك |
Tanımadığım bir adam gelip size karşı Şahitlik etmemi istedi. | Open Subtitles | رجل لم أرى وجهه، جاء ليخبرني إن كنت سأشهد ضدك |
Bu hikayenin kahramanı olmasam da nasıl biteceğini göreceğim. | Open Subtitles | لعلّي لستُ بطل الرواية، لكنّي سأشهد نهايتها. |
Evet, ben kefilim. | Open Subtitles | نعم سأشهد |
Linc'le biz tanıklık ederiz, ama diğerleri... | Open Subtitles | سأشهد و(لينك)، ولكن الآخرين... |
Ben, kumandan aleyhinde ifade vereceğim ve B613 'ü alaşağı edeceğiz öyle mi? | Open Subtitles | تعتقد أني سأشهد ضد القائد وأطيح بب 613 |
Adebisi, Markstram ve Wangler'a karşı tanıklık yapacağım. | Open Subtitles | سأشهد ضد (أديبيسي) و (ماركستروم) و (وانغلر) |
Görev kayıtlarının uzun olması ve büyük bir kısmının seçkin olduğu gerçeğine tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | اذاً ما الخلاصة؟ سأشهد بحقيقة أن سجل خدمتك طويل والأهم من ذلك أنه مصدر فخر |
Baş Muhafız Choi Young'ın masumiyetini kanıtlamak için bizzat tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | . أنا سأشهد بنفسي من أجل برأة الوول دال شي تشوي يونج |
Sadece mahkemede tanıklık edeceğim. Sonrasını jüri halleder. - Bu duruma Hallie ne dedi? | Open Subtitles | سأشهد فقط و سأترك المحكمة تتولى الأمر حسناً , ما رأي هالي؟ |
Hayatıma malolsa da tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | حتى لو كلفني هذا حياتي سأشهد |
Mahkemede Ronnie'nin aleyhine tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | سأشهد ضد روني في المحكمة |
Güvenliğimi garanti edersen az önce anlattığım her şey için tanıklık ederim. | Open Subtitles | إن استطعت تأمين حمايتي, سأشهد بكل شيء قلته لك للتو. |
Bak, eğer teslim olursan mahkemende tanıklık ederim. | Open Subtitles | اسمع، إن سلمت نفسك سأشهد أثناء الحكم |
Sana kefil olup onlara senin iyi bir adam olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأشهد لك واخبرهم بأنك رجلٌ صالح |
Katilleri gün ışığına çıkarmalıyız! Ben şimdiden Şahitlik yaparım. | Open Subtitles | علينا الأبلاغ عن هذه الجريمة سأشهد بما شاهدته |
Hayır, duruşmaya çıkacaksın. Adaletin yerini bulduğunu göreceğim. | Open Subtitles | كلّا، ستخضع للمحاكمة، سأشهد تحقق العدالة. |
Evet, ben kefilim. | Open Subtitles | نعم سأشهد |
Linc'le biz tanıklık ederiz, ama diğerleri... | Open Subtitles | سأشهد و(لينك)، ولكن الآخرين... |
- Bu iyi bir işti. Bir çocuk velayeti davasında Patty aleyhine ifade vereceğim. | Open Subtitles | سأشهد ضد (باتي) في قضية حضانة الطفلة |
tanıklık yapacağım. Bunları o zaman duyarsınız. | Open Subtitles | أنا سأشهد تستطيعي سماعي حينئذ |
Senin için tanıklık yaparım. Ne pahasına olursa olsun. | Open Subtitles | سأشهد لصالحك ، مهما كلّف الأمر |