Geri döndüğümde, kapıyı iki kez çalarım iki saniye bekleyip sonra tekrar iki kez daha çalarım. | Open Subtitles | عندما أعود، سأطرق مرتين على الباب. ثمّ سأنتظر لثانيتين وبعد ذلك سأطرق ثانيةً مرتين. |
Bir dahaki sefere daha sessiz çalarım. | Open Subtitles | سأطرق بهدوء في المرّة القادمة. |
Tamam, gelecek sefere zili çalarım. Duke. | Open Subtitles | -حسناً، سأطرق في المرّة القادمة |
Tam kapınızı çalacaktım, evde olmadığınızı düşündüm. | Open Subtitles | كنت سأطرق الباب، ثمّ فكّرت أنك لن تكوني موجودة. |
Gibbs, merhaba, kapıyı çalacaktım ama bundan nefret ettiğini biliyorum ama bu gerçekten önemli ve önemliyse seni çıkarmanın sorun olmadığını farz ediyorum ve bu gerçekten önemli. | Open Subtitles | جيبس ، مرحبا ... أممم، كنت سأطرق ،ولكن أنا أعلم أن تكره ذلك، ولكن الأمر مهم حقا ، |
kapını çalardım ve sen kapıya bakana kadar geçen sürede nasıl görüneceğini tahmin etmeye çalışırdım. | Open Subtitles | وكنت سأطرق على بابك وخلال الوقت الذي تستغرقينه لفتح الباب كنت أحاول أن أتخيل كيف سيكون مظهرك |
Ben bu taraftaki zilleri çalacağım,.. ...ve sen de diğer taraftakileri. | Open Subtitles | سأطرق أبواب هذا الجانب وأنت تول الجانب الآخر |
İşim bittiğinde, kapını bir tıklatırım. | Open Subtitles | سأطرق لك على الحائط عندما أنتهي |
- Ben çalarım. - Hadi, açın! | Open Subtitles | سأطرق - هيا ، إفتح - |
Buraya gelmek, kapını çalmakla tehdit etmek hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحب المجيء الى هنا واهددك بأني سأطرق باب منزلك |
Haftaya bugün gelip kapıyı çalacağım. | Open Subtitles | ،بعـد إسبوع من اليــوم سأطرق على هذا الباب |
Hiç beklemediği bir anda evine gideceğim kapısına dayanıp kapıyı çalacağım. | Open Subtitles | عندما لا يكون متوقعاً سأذهب لمنزله ، سأذهب سأطرق الباب و أقول |
Oh, merak etmeyin. Kapıyı tıklatırım. -Direkt içeri girmek pek de uygun olmaz. | Open Subtitles | لا تقلق , أنا فقط سأطرق على الباب |
İçeri girmeden iki kez kapıyı tıklatırım. | Open Subtitles | سأطرق الباب مرتين قبل ان أدخل. |