"سأعثر على" - Translation from Arabic to Turkish

• bulacağım
• bulurum
• bulup
• bulacaktım

Pekâlâ, annen ile kısılıp kaldım, ama kaçmanın bir yolunu bulacağım.
حسنٌ .. أنا عالقٌ مع أمك لكنني سأعثر على طريقةٍ للتملص

Muhtemelen oradan bir çok sürpriz şey bulacağım.
نعم, ربما سأعثر على العديد من المفاجأت هناك

Onları ya da kemiklerini bulacağım ama onları kaybetmeyeceğim.
سوف أعثر عليهم ، أو سأعثر على عظامهم ولكن لا أريد أن أفقدهم.

Af edersin, pazar günü bir maç yaparız diye düşünmüştüm ama başkasını bulurum.
أنا آسف، لقد كنت سألعب مباراة يوم الأحد ولكني سأعثر على شخص آخر

Bekleyeceğim beklerken de o FBI ajanını bulup kendi ellerimle kafasını kopartacağım.
سأنتظر وبينما انتظر, سأعثر على عميل الاف بي اي وسأقتلع راسه بيدي

Ötekini er ya da geç bulacaktım.
سأعثر على الهاتف الخلوىّ الآخر فى آخر الأمر

Bir yolunu bulacağım. Uzun zamandır düşündüğüm birşey.
سأعثر على طريقة لأتخلص منه أردت هذا منذ زمن طويل

Buraya kadar. Kendime takılacak yeni bir bar bulacağım.
طفح الكيل ، سأعثر على حانة أخرى لأشرب بها

Ne olduğu umurumda değil, Kyle ı bulacağım iyi olduğundan emin olmalıyım.
فلتفعلن ما تُردن,كل ما سأفعله هو أننى سأعثر على "كايل" لأتأكد من

- Ve, eğer araştırmamı yoğunlaştırırsam sanırım onu bulacağım.
وأعتقد أنني إذا ركزت بحثي اعتقد انني سأعثر على شيء

Gitmek istediğim bir kolej bulacağım.
و سأعثر على كلية التي أريد أن الذهاب إليها

İşleri hazır hale getirmek için patronu bulacağım ve yakında görüşeceğiz.
سأعثر على الرئيس لاحضار الاشياء و سأراك قريباً

Onu buradan çıkartıp tekneye getirmenin bir yolunu bulacağım.
سأعثر على طريقة لإخراجها من هنا واخذها إلى القارب

O adamları bulacağım, söz veriyorum, birlikte onların icabına bakacağız.
سأعثر على الأوغاد انه وعد وسنتكفل بهم معا

Bir gün, Hyunjun'un zayıf noktasını elbet bulacağım.
سأعثر على نقطة ضعف هيون جون .. في يوماً من الايام

Şimdi git istediğin dırdırcı karıyı bul bende kendimi gerçek bir erkek bulacağım.
اذهب واعثر على زوجتك العنيده التي تريدها وانا سأعثر على الرجل الحقيقي

Kurucu'yu durdurmanın bir yolunu bulacağım ve sonra de seni bulacağım.
سأعثر على طريقة لإيقاف المؤسس ثم سَأعثر عليك

Bir kız bulurum, dedim! Tanrı aşkına, Preston! Kazananlar gibi düşünmeye çalış biraz!
لقد قلت إنى سأعثر على فتاة لأجل الله يا بريستن فكر كفائز

Yaşlı köpek iş görmezse yenisini bulurum.
حسنا ، إلّم يستطع القادة القيام بالمهمّة سأعثر على من يستطيع

Ya bu işi yap, ya da başkasını bulurum.
قُـم بالعمل، أو سأعثر على مَـن يسعه القيام به.

Ben cesedi bulup bunu onun yaptığını ispat edeceğim. Ceset olmazsa temyize gidebilir değil mi?
بالظبط، سأعثر على الجثة وأثبت أنه من فعلها