"سأقابل" - Translation from Arabic to Turkish

• buluşacağım
• görüşeceğim
• tanışacağım
• tanışacağımı
• buluşacaktım
• buluşuyorum
• göreceğim
• ile
• görüşmem
• tanışırım
• buluşacağız
• karşılaşacağımı
• buluşmam
• tanışacak
• buluşacağımı

Film sanayiinden önemli insanlarla buluşacağım söylendi.
أنا تم إبلاغى أننى سأقابل أشخاص مهمين فى مجال أعمال السينما

Bu çok gurur okşayıcıi ama nişanlımla buluşacağım.
‫هذا رائع ولكنني سأقابل خطيبي اليوم ‫من هذا الرجل المحظوظ؟

Bir oğlanla buluşacağım. Babamın haberi yok.
سأقابل فتى , و أبي لا يملك فكرة عن الأمر

Yarın başka bir tanesiyle görüşeceğim. Sonunda bazı cevaplar bulabilirim belki.
سأقابل مخبرة أخرى يوم غدٍ، لعلّي حينها أجد بعض الإجابات أخيراً

Eninde sonunda seksi bir kızla tanışacağım ve odamda beraber yaşamaya başlayacağız ama bu adam gerçekten çalışmalarımı etkilemeye başladı.
أعني أنني في النهاية سأقابل فتاة مثيرة لديها غرفة جميلة أستطيع مشاركتها غرفتها لكن هذا الرجل بدأ بالتأثير على دراستي

Özür dilerim Niles. Ama Kate'le burada buluşacağım.
أنا اسف نايلز , كل ما في الأمر أنني سأقابل كيت هنا..

- Hiç zamanım yok. Glades'e gitmem gerek. 10'da da Ray Nicolet'le buluşacağım.
يجب ان اذهب الي " غليد" وبعدها سأقابل "ري نكوليت " في العاشرة

Bu hafta gerçekleşecek, ama ben patronla bu gece buluşacağım.
سيهبط هذا الأسبوع, لكنى سأقابل الزعيم الليلة

Üç saat içinde komiteyle buluşacağım. Kesin kararına ihtiyacım var.
سأقابل اللجنة بعد ثلاث ساعات أريد قرار واضح منكِ

Bu adamla saat 7'de Banshees'de buluşacağım.
لا أريد أن أضيع الليل بطوله. على أية حال سأقابل هذا الشاب في الساعة 7 في محل بانشي.

Önemli bir yönetmenle buluşacağım. Üzerimde tüy olsun istemiyorum.
لأنني سأقابل مخرجاً مهماً ولا أريد شعر الكلب على ملابسي

Spor sahasında her birinizle görüşeceğim, o zaman ayrıntıları belirleriz.
سأقابل كل منكم فى دائرة التدريب ونتحقق من التفاصيل

Fakat saat 5 sıralarında orda bir tanıkla görüşeceğim.
ولكني سأقابل شاهد في منطقتكِ الساعة الخامسة

Gelecekteki kayın pederimle tanışacağım, ona işsiz olduğumu söyleyeceğim.
سأقابل والد زوجتي وأخبره بأنني عاطلٌعنالعمل.

Ama bir gün gelecek, beni gerçekten seven bir kızla tanışacağım.
و لكن فى يوم ما ، سأقابل فتاة و التى ستحبنى حقاً

Başkan'la tanışacağımı bilseydim kravat takardım.
اذا كنت أعرف اني سأقابل الرئيس لكنت ارتديت ربطة عنق

Hayır, şuradaki kadınla buluşacaktım ve genelde partiye benzemez.
لا, لا, أنا سأقابل تلك المرأة هناك ومن النادر ما نحتفل

Bu kıtada son avcı-toplayıcı grupların biri olan Kalahari buşmanlarıyla buluşuyorum.
سأقابل أحد آخر المجموعات الصيادة في هذه القارة، رجال أدغال كالاهاري

Bugün bir yere gitmem gerek, birini göreceğim.
، أنا ذاهب لمكانٍ ما اليوم سأقابل شخصً ما

Evden kaçmasaydım, yaşımı büyütüp donanmaya yazılmasaydım Red ile tanışamazdım.
وأنضم الي البحرية ما كنت سأقابل ريد الان هو خطيبي

Başkanla görüşmem gerekiyor, hala deniyorum, hala deniyorum.
أني سأقابل السيد الرئيس و أنا لا زلت أحاول ، لا زلت أحاول

İlginç insanlarla tanışırım dedim. Sen ilginç biri misindir William?
. إعتقدت بأنني سأقابل أُناسٌ مثيرين للإهتمام

Yapamam, annemle öğle yemeği için buluşacağız.
لا أستطيع , فأنا سأقابل والدتي على العذاء

Çünkü eğer burada kalsaydık, ...imkânsız bir seçimle karşılaşacağımı biliyordun.
لأنكِ علمت لو بقينا هنا سأقابل خيار مستحيلا

- Bir arkadaşımla buluşmam gerek. - Eski arkadaşlarından biri mi?
ـ سأقابل صديقة غدا ـ احدي صديقاتك القدامي

Tanrı biliyor ya, eğer sana "çocuklarınla tanışacak mıyım?", "ne zaman çocuklarınla tanışacağım" diye sorsaydım yalan söylüyor olurdum.
الله يعلم إن كنت سأكذب إن قلت بانه لم يخطر ببالي هل سأقابل أطفالك ؟

Annemin öylesine aradığını ve bir arkadaşımla çello resitali öncesinde buluşacağımı.
أن أمى إتصلت لغير سبب و أننى سأقابل صديقة قبل حفلتها الموسيقية