Şimdi bir şey söyleyeceğim ve umarım bir daha tekrarlamam. | Open Subtitles | سأقول شيئاً ما الآن وأتمنى بألا يكون عليّ أن أكرره |
O adam hakkında bir şey söyleyeceğim, cesareti var. | Open Subtitles | سأقول شيئاً واحداً عن ذاك الرجل: لديه شجاعة |
Şu anda bir şey söyleyeceğim çünkü, söylenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | سأقول شيئاً الآن لأن, حسناً أعتقد ان هذا يجب أن يقال |
Hiçbir şey söylemeyecektim cidden. Büyüklük bende kalsın. | Open Subtitles | انا لم اكن سأقول شيئاً حقاً سآخذ الطريق السريع |
Hiçbir şey söylemeyecektim ama üstüne çok fazla gidiyorsun. | Open Subtitles | إذا لم يقم بالتحسين من نفسه حسناً, لم أكن سأقول شيئاً ولكنك تتصرفين بقسوة شديدة عليه |
Bu yüzden, evet, sen yoluna devam etseydin, o zaman Bir şey söylerdim şimdiye kadar, ama... sen Lucas'tan başka hiç kimseyle çıkmadın. | Open Subtitles | لذا, اجل, اذا كنت تخطيتي الامر .. فعلى الارجح كنت سأقول شيئاً الان , لكن لم تواعدي احداً بعد لوكاس |
Çünkü, daha fazla konuşursam pişman olacağım şeyler söyleyebilirim. | Open Subtitles | لأنني أشعر بأنني سأقول شيئاً ما سآسف عليه لا |
Ve şimdi tanık sandalyesinde talihsiz bir şey söylerim diye endişeleniyorsunuz. | Open Subtitles | والآن أنت قلق من أنني سأقول شيئاً سيئاً على المنصة |
Tamam, ister dinle ister dinleme ama sana tek bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسناً، أنا سأقول شيئاً وأنت يمكنك أن تأخذ به أو تنساه، أياً كان |
Bu durumda, ben, genç olmadığımdan ve çok yaşlı olduğumdan, yine de bir şey söyleyeceğim. | TED | لذلك -- وﻷنني لست صغير وأنا كبير جداً .سأقول شيئاً |
Larenjitim var ve konuşurken acıyor. O yüzden tek bir şey söyleyeceğim. | Open Subtitles | عندي إلتهاب بالحنجرة ويؤلمني التكلّم، لذا سأقول شيئاً واحداً... |
Sonra, ben sana duygusuz bir şey söyleyeceğim, ya da seni ihmal edeceğim. | Open Subtitles | ...و بعدها ...سأقول شيئاً عديم الإحساس أو |
bir şey söyleyeceğim. Çok güzelsin... | Open Subtitles | سأقول شيئاً ..أنتى جميلة للغاية |
Çok önemli bir şey söyleyeceğim ve bunu hayatının sonuna kadar hatırlamanı istiyorum. | Open Subtitles | سأقول شيئاً ذو أهمية... وأريدكِ أن تتذكريه لبقية حياتكِ. |
Tek bir şey söyleyeceğim, sonrasında avukatımı istiyorum. | Open Subtitles | سأقول شيئاً واحداً ومن ثم أريد محامي |
Ve ben-- ...bunun hakkında hiçbir şey söylemeyecektim ama işte söyledim. | Open Subtitles | و لقد قال أنكِ دعوتهِ مسبقاً. الآن, انا لم أكن حتى سأقول شيئاً بشأنه, عدا انني للتو فعلت! |
Bir şey söylemeyecektim. | Open Subtitles | لم أكن سأقول شيئاً |
Hiçbir şey söylemeyecektim Jane, ama iyi haber şu ki, yüzyılın partisini veriyorsun. | Open Subtitles | لم أكن سأقول شيئاً يا (جاين ) , ولكن الأخبار الجيدة هي انكِ أقمتي أفضل حفلات القرن |
Bir şey söylerdim ama valla ben de görmemiştim. | Open Subtitles | كنت سأقول شيئاً أقسم لك لم أراه أيضاً |
Bir şey söylerdim ama valla ben de görmemiştim. | Open Subtitles | كنت سأقول شيئاً أقسم لك لم أراه أيضاً |
Daha sonra pişman olacağım şeyler söyleyebilirim. | Open Subtitles | عندها سأقول شيئاً سأندم عليه لاحقاً |
Aptalca bir şey söylerim diye endişelendi. | Open Subtitles | لقد كان قلقاً من انني سأقول شيئاً غبياً |