"سأكونُ" - Translation from Arabic to Turkish

• olacağım
• olurum
• olurdum
• olacağımı
• seve
• geliyorum

Program yayınlandığında izliyor olacağım, ve ne söylediğinizi ya da ne yaptığınızı unutmam.
و عِندَ إذاعَة القِصَة سأكونُ أشاهِدُها و لَن أنسى ما تَقولون أو تَفعَلون

Gelecek sefer görüştüğümüzde Shirley, sedyenin başında dikilip sana zehir enjekte ediyor olacağım.
في المَرة التالية التي أراكِ فيها يا شيرلي سأكونُ واقفةً فوقَ العَربَة لأُعطيكِ الحُقنَة القاتلَة

Düşünsene, yarın gece olurken, evli ihtiyar bir adam olacağım.
فكِّر فقط بحلولِ ليلِ الغَد، سأكونُ عجوزاً متزوجاً

Beni Em City'ye yolla, ve karşılığında senin gözlerin ve kulakların olurum.
أعِدني إلى مدينة الزمرد و في المُقابِل، سأكونُ عيونكَ و آذانُكَ هُناك

Yağmur ayinini ben yapsaydım yağmuru getiren kişi ben olurdum.
إذا ماقمت بتأدية طقس المطر، سأكونُ الشخص الذي يُهطلُ المطر.

Normalde bu toplantılarda benim rolüm, arabuluculuk, hakemlik, ama bugün biraz daha saldırgan olacağım.
عادةً يكونُ دوري في هذه الجلسات هو تسوية الخلافات، التحكيم لكني سأكونُ اليوم أكثرَ عدوانيةً

Onun beyaz götünü kızartacaklar, ve ben de en önde izliyor olacağım, siz kızıllara gülmekten taşaklarım patlayacak.
سيعدمونهُ و سأكونُ جالساً في الصَف الأول أضحكُ عليه، أيها الإيرلاندي اللعين

Çalışmam gerek. Bana ihtiyacınız olursa üst katta olacağım.
الآن يجب أن أعمل, سأكونُ في الطابق العلوي إذا إحتجتَ لي

Pekala, biliyor musun? Sana karşı dürüst olacağım.
حسناً , تعلمي ماذا أنا سأكونُ صادقاً معكِ

Seninle olacağım, yardım edeceğim. Gerekirse ağlama krizine gir.
سأكونُ معكِ، وسأساعدُك وإذا لزم الأمر، قومي بالبكاء

Koridorda olacağım. Konuşursanız da anlarım.
سأكونُ في الخارج، وسأعلم إن كنتم تتحدثون.

Üst katta olacağım Ops.
سأكونُ في الأعلى في مقرِ العملياتِ السرية

Taziyelerimi akrabalara iletirseniz size minnettar olacağım.
سأكونُ ممتناٍ إذا أطلعتي تعازيّي لأقرباء المتوفيين

Ben senin değişmezinim, hakiki kuzeyinim ve herkes seni terk ettiğinde ben nerede olacağım?
،أنا ثابتُ بالنسبة لك أنا بمثابة الشمال على بوصلتك و عندما يتخلى عنك الجميع أين سأكونُ أنا؟

Hey, endişelenme oğlum ben orada olacağım.
مهلاً, لا تقلقْ حيالَ ذلكَـ يا بني سأكونُ متواجدٌ هنالكَـ

Ellerimi bu makine yağından temizlediğimde iyi olacağım.
سأكونُ على مايُرام سرعان ما أزيلُ .هذا الشحم من يديّ

Söylediği gibi Veliaht Prens için bir güç kaynağı olacağım.
سأكونُ دعماً عظيماً لوليّ العهد، مثلما قال.

Hayır, gecenin ilerleyen zamanlarında çalışırım ama en azından evde olmuş olurum.
،كلّا , سأعملُ على ذلك لاحقاً الليلة .لكن على الأقل سأكونُ بالمنزل

Eğer yaparsam o kuralı çiğnemiş olurum.
أعني، تَباً، سأكونُ أُخالِفُ ذلكَ القانون لَو أنقَذتُه

Geçmişe dönsem, kralın âlâsı olurdum.
ياصاح, لو عُدتُ لذاك الزمان, سأكونُ الملك

Geçen sene, düşmanlarım şimdiye suçlanmış olacağımı düşünüyorlardı,
منذُ سَنةٍ مَضَت ظَنَّ أعدائي أني سأكونُ قَد عُزِلت بهذا الوٌقت

Maddi sıkıntı içindeyseniz, seve seve yardımcı olurum.
إذا كنتما في مأزق,... أنا سأكونُ أكثرَ من سعيد للمساعدة.

Bir şeyler oldu. On dakika içerisinde geliyorum.
وقعَ شئ سأكونُ هناكَ خلالَ عشرِ دقائق