"سألتني عن" - Translation from Arabic to Turkish

• sormuştun
• sordun
• sorarsan
• sorduğunda
• sorduğun
• sorsaydın
• sordu
• sordunuz
• sorarsanız

O gün neden kesildiğimi sormuştun.
لقد سألتني عن سبب صدمتي في الملعب ذلك اليوم

Küçük kız kardeşim hakkında bir soru sormuştun. Tamam, uzun zaman önceydi.
سألتني عن أختي الصغيرة حسناً كان منذ وقت طويل

Bu gece burada öldürülme ihtimalimizin ne kadar olduğunu sordun sanmıştım.
لقد ظننت أنك سألتني عن فرص تعرضنا للقتل هنا هذه الليلة

Microcon hakkında sorular sordun. Geçen yıl Richmond-san tarafından bize bir teklif getirildi.
لقد سألتني عن مايكروكون لقد تم الإنصاف بنا في طوكيو

Ancak bana şahsi bir soru sorarsan, bunu yapmaya başlayacağım.
لكن إن سألتني عن مسألة شخصية سأبد بفعل هذا

Neden yalnız olduğumu sorduğunda çıkma teklif etmediğin için dediğim günü...
عندما سألتني عن سبب كوني عزباء؟ وأجبتك لأنك لم تدعوني للخروج

Bunu duyduğumda davayla ilgili sorular sorduğun aklıma geldi.
..لذا ، أنا سمعت ذلك ثم تذكرت أنك سألتني عن القضية بالأمس

Eğer görünüşünü sorsaydın ve ben "iyi bir karakteri var" deseydim, o zaman çekici değildir.
لو أنك سألتني عن شكلها وأجبتكبأنشخصيتهاجيدة... فهذا يعني أنها غير جذّابة

Banka soygunu sonrası bana iğne hakkında sormuştun.
سألتني عن إبرتي بعد عملية السطو على البنك.

Boyumu sormuştun. İki metreyim.
. عفواً , لثد سألتني عن طولي . ستة أقدام وسبع

Bana nasıl bir hayata boyun eğdiğimizi sormuştun.
سألتني عن نوعية الحياة التي سنعيشها بالاستسلام فحسب.

dün bana NERV'e niçin katıldığımı sormuştun.
بالأمس سألتني عن ] . " سبب أنضمامي للـ " نيرف

Bir kere bile Kit ile ilişkimin nasıl gittiğini merak edip sordun mu?
ألم تلاحظ أنه ولا مرة سألتني عن علاقتي مع كيت؟

Az önce bana aksesuar mi dedin. Evet. Eğer Decker olsaydım ne yapacağımı sordun.
سألتني عن الذي كنت سوف أفعله لو أنني كنت مكان ديكر

Bana en gizli, en özel sırrımı sordun.
ولكن كما قلت سابقا فإن سألتني عن أسوا أسراري وأكثرها خصوصية

Bana sorarsan, onu fena dağıttı... hem de hiç kıvırmadan.
لو سألتني عن رأيي، فقد كذبت عليه وهو لم يفلح معها

Bana sorarsan hep kötü tarafından bakıyor.
..و إن سألتني عن السبب إنها سلبيه دائماً

Anlaşmayı kabul edip etmeyeceğin konusunda bana fikrimi sorduğunda, ...sana çok kaba davrandım.
عندما سألتني عن نصيحتي من قبل عما إذا كان يجدر بكِ قبول الصفقة أم لا

Bana o türü sorduğunda ona aynı şeyi söyledim.
وهذا ما أخبرتها به عندما سألتني عن السلالة.

Bana emarı sorduğun zamanı hatırlıyor musun?
أتتذكر عندما سألتني عن الرنين المغناطيسي ؟

Bunu bana bir ay önce sorsaydın,evet derdim.
اذا سألتني عن الشهر الماضي سأقول نعم.

O kadar acı içindeydi. Çocukların nasıl olduğunu sordu. Çocukların iyi olduğunu söyledim.
سألتني عن الاطفال كيف حالهم قلت لها انهم بخير

- Mr. Hamilton,Bana ne düşündüğümü sordunuz.
سيد " هاملتون " سألتني عن رأيي

Bana sorarsanız bu çok fazla bürokrasi. Ama onlar istiyorsa ayrı tabii.
ان سألتني عن رأيي , فان هذا شيء من الروتين و لكن ان كانت تلك رغبتهم , فلا بأس