"سألتها عن" - Translation from Arabic to Turkish

• sordum
• sorduğumda
• sordun

Anneanneme bunu nasıl yaptığını, duaların gücüyle mi alakalı olduğunu sordum.
سألتها عن كيفية قيامها بذلك. هل كانت تلك قوة الدعاء؟

Benim için de buna inanmak çok zordu, o yüzden geçen gün ona ne olduğunu sordum.
وكان من الصعب ،عليّ تصديق ذلك أيضا لذلك سألتها عن ذلك بأحد الأيام

Ona ne iş yaptığını sorduğumda bana gözden düşürme hikâyesi hazırladığını söyledi.
سألتها عن الذي تقوم به, وأخبرتني أنها تقوم بما تسميه مقالة تحطيمية.

Bu terimin anlamını sorduğumda neredeyse bir saat ayırıp küçük bir çocuğun anlayacağı şekilde eksiksiz ve dikkatli bir açıklama yapmıştı.
وعندما سألتها عن معنى هذه العبارة، قضت ما يقارب الساعة تعطيني شرحًا مفصلاً يمكن لطفل صغير استيعابه.

Ona geçmişini sordun, o da geçmişinden o küçük kızı gösteriyor.
لقد سألتها عن ماضيّها، لذلك قامت بتصور فتاة صغيرة

Ona kaseti sordun mu ?
هل سألتها عن الشريط؟

Bayan Armstrong'un küçük kız kardeşinin adını sordum.
سألتها عن إسم الشقيقه الصغرى لمسز أرمسترونج

Hayır, onu da sordum.
كلا . سألتها عن ذلك قالت أنها تلقتها بواسطة البريد

Hayır dostum, ona sadece saati sordum. 3:53 dedi.
لا أنا فقط سألتها عن الوقت وقالت لي أنها 3: 53

Hayır dostum, ona sadece saati sordum. 3:53 dedi.
لا أنا فقط سألتها عن الوقت وقالت لي أنها 3:

Ona nerede tutulduğunu sordum. cevap vermeye çalışıyor.
سألتها عن مكان إحتجازها إنها تحاول الإجابة

Julia Child'ın 90'ıncı doğum günü sebebiyle bir makale yazmaktayım ve ona blogunuzu sordum.
و أنا أكتب مقالا عن عيد ميلاد ــ جوليا تشايلد ــ التسعين و سألتها عن مدونتك

Kardeşini sorduğumda, burada olduğumu bildiğini belirtti.
وعندما سألتها عن أخيها, أوضحت لى أنه يعلم أننى فى المدينه

Ona sebebini sorduğumda, kabuslar gördüğünü söyledi.
, و عندما سألتها عن هذا قالت أنها تراودها بعض الكوابيس

Evet ama ona sorduğumda " Ağır ol Winston, İşten arkadaşım sadece." dedi.
نعم .. لكن عندما سألتها عن ذلك ' قالت : أنه صديق في العمل ونستون ,تمهل

Onu seviyor, ona saygı duyuyordu, ona özgürlüğünü kaybetmesi ile ilgili soru sorduğumda bana şöyle dedi: ''Anlayamıyorsun, değil mi?
وتحترمه وتحبه، وأخبرتني حينما سألتها عن حريتها المفقودة، " أنتِ لاتفهمين، أليس كذلك؟

Hayır, ona sorduğumda, önemli olmadığını söyledi.
كلا، سألتها عن ذلك وأخبرتني أنّه لا شيء

Ona bu izi sorduğumda geçiştirdi ve çok utandı.
عندما سألتها عن العلامة تلعثمت و أحرجت.

Kıza babasını sordun mı?
هل سألتها عن والدها ؟

Peki onun metresi olması hakkında soru sordun mu?
وهل سألتها عن كونها عشيقته؟

Ona bunu sordun mu?
هل سألتها عن ذلك؟

- Ona sordun mu?
هل سألتها عن هذه الإجتماعات؟