Bu karmaşadan kurtulana kadar olmaz, ama söyleyeceğim. | Open Subtitles | ليس حتى نتخلص من هذه الفوضى, و لكن نعم سأُخبره |
Min-woo'yu bulduğumda ona, onu sevdiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | إذا عثرتُ على مين وو، سأُخبره أنكَ أحببتهُ. |
O parçaları sana getirdiğimde üstlerinde pirinç olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأُخبره أن القطع... كان النُحاس عليها عندما أحضرتُها لك، |
Tamam. Konuşacağım. Ona söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسنٌ، سأفعلها سأُخبره |
Çünkü artık Ezra ve benim hakkımda her şeyi söyleyeceğim. | Open Subtitles | -لأنّي سأُخبره بكلّ شئٍ عن علاقتي بـ(إيزرا)؟ |
Yarın söyleyeceğim ona. | Open Subtitles | -لا، ليس بعد. سأُخبره غداً . |