"سؤال من" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir soru
        
    • bir sorum
        
    • bir sorumuz
        
    Afedersiniz Bay Sutphin, bir soru sorabilir miyim? Open Subtitles المعذرة , يا سيد ساتفين ممكن اسألك سؤال , من فضلك؟ هل تعتقد ان النظام يعمل؟
    Sana bir soru. Kare bulmaca. Bitirdiğini söylemiştin. Open Subtitles هناك سؤال من اجلك ، لغز الكلمات المتقاطعة ، لقد قلت انك انهيته
    Bir de bir soru sorayım sana. Varsayımlı olarak yani. Open Subtitles مهلاً، اسمح لي أن أطرح عليك سؤال من الناحية النظرية فقط
    bir sorum var: Burada hanginiz öleceğinin farkına vardığı ilk anı hatırlıyor? TED لدي سؤال من هنا يتذكر أول مرة أدرك فيها أنه سيموت؟
    Kendini konuşkan hissettiğin an benim de sana bir sorum olacak. Open Subtitles حسناً , ما دمت تريد الحديث لدي سؤال من أجلك
    CA: Facebook'tan bir sorumuz var ve sonra mikrofonu Andrew'e vereceğiz. TED كريس: لدينا سؤال من فيسبوك هنا، ومن ثم سيكون المايكرفون مع أندريو.
    Quahog'tan gelen bir sorumuz var. Open Subtitles لدينا سؤال من كوهاج
    Size kadın kadına bir soru sorabilir miyim? Open Subtitles أنظري, أيمكنني أن أسألك سؤال من إمرأة لإمرأة؟
    Bu gerçek bir soru mu yoksa Lisa sorusu mu? Open Subtitles الى ذروة طموحك الدائم؟ هل هذا سؤال حقيقي ام سؤال من عند ليسا؟
    Seyircilerden biri bir soru sordu ve gördüğüm kişi yanıtı yazdı. Open Subtitles طُرِح علي سؤال من الجمهور وهي كتبت إجابة على لوحة
    Şimdiden bir soru geldi. Buyur bakalım delikanlı? Open Subtitles يريد هذا الشاب طرح سؤال من الآن ما هو سؤالك؟
    CA. : bir soru var Karen Holloway'den: Her şeyi kurmaca bir geçmişe geri döndermeyi istemek yerine değişimi bekleyen ve buna uğraşan ve Hamilton gibi geleceğe bakan bir Amerikan kültürünü nasıl canlandırırız? TED كريس أندرسن: هناك سؤال من كيرين هولوواي: كيف لنا أن نرعى ثقافة أمريكية تتطلع للمستقبل، مثل هاميلتن، والتي تتوقع وتتعامل مع التغيير، عوضا عن الرغبة أن تجعل كل شيء يعود إلى الخلف إلى ماضي ما متخيل؟
    Şimdi, tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar çok yerinde bir soru. Yani, şirketler, daha çok çeşitliliğe sahip liderlik yapıları olduğu için mi daha yenilikçiler, yoksa tam tersi mi? TED الآن، السؤال الوجيه الذي يطرح نفسه هو سؤال من جاء أولًا الدجاجة أم البيضة مما يعني، هل الشركات فعلًا أكثر ابتكارا بفضل قيادتها الإدارية الأكثر تنوعًا، أو على العكس من ذلك؟
    Kendini konuşkan hissettiğin an benim de sana bir sorum olacak. Open Subtitles حسناً , ما دمت تريد الحديث لدي سؤال من أجلك
    Sana bir sorum var, Ceaser. Sana da gül kokuyormuşum gibi mi geliyor? Open Subtitles ولدي سؤال من اجلك سيزر, هل تبدوا رائحتي مثل رائحة الورود؟
    Konu spordan açılmışken sana bir sorum var. - Biraz kemiklerle alakalı. Open Subtitles أتعلمين، بالحديث عن الرياضة، لديّ سؤال من أجلكِ، وله علاقة بالعظام.
    Çok güzel, çok güzel. Sana bir sorum var: Open Subtitles جميل للغاية، لدي سؤال من أجلك،
    - Sana bir sorumuz var. Open Subtitles -عِندنا سؤال من أجلك
    - Sana bir sorumuz var. Open Subtitles -عِندنا سؤال من أجلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more