| Motosikletli taksi şoförü olmak için lastikleri yamalı, çok eski bir motosiklet ödünç aldı. | TED | استعار دراجة نارية قديمة بإطارات كانت تبدو كرقع القماش أكثر من كونها إطارات ليصبح سائق أجرة بدراجة نارية. |
| Bu çalışan kızın uğursuz eğlencesi ... göçmen bir taksi şoförü ile kavga etmesiyle başladı... kokain dağıtıcılığı ve muhtemel nefret suçları , ile birlikte koruma polisi de işe dahil oldu. | Open Subtitles | النوبة الشريرة لهذه الفتاة العاملة.. بدأت بخلافٍ مع سائق أجرة مهاجر واشتملت على التهرّب من الشرطة، |
| Dışarıda bekleyen taksi şoförü kılığında sakallı bir adamımız var. | Open Subtitles | لدينا رجل بالخارج سائق أجرة بلحية. |
| 20 yıldır taksi şoförlüğü yapıyorum, böyle şey görmedim. | Open Subtitles | -لقد كنت سائق أجرة منذ خمسة عشرة عاما -لم أر شيئا مثل ذلك |
| İş rutin taksici cinayetinden çocukları hedef alan caniye geldi. | Open Subtitles | لقد تحولنا من إطلاق نار روتيني علي سائق أجرة إلى قتل جماعي يستهدف الاطفال |
| Sonra sanki benim hatammış gibi bir taksi sürücüsü önümü kesti ve bağırmaya başladı. | Open Subtitles | وبعدها أعترض طريقي سائق أجرة أحمق... ظلّ يصرخ بوجهي كما لو أنه خطأي. |
| Bir taksicinin böyle bir antika silahla ne işi olabilir? | Open Subtitles | الآن مالذي يفعله سائق أجرة بحمل بندقية قديمة؟ |
| Hey, ben taksi şoförüyüm, tamam mı? | Open Subtitles | أنا سائق أجرة ، أتفقنا ؟ |
| Babasının hayaletini görmüş. Taksi şöförüymüş. | Open Subtitles | ـ لقد شاهدَ شبح والده, أنه كان سائق أجرة |
| taksi şoförü olabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن تكون سائق أجرة. |
| - Bence gerçek bir taksi şoförü değil. | Open Subtitles | - أنا لاأعتقد بأنه سائق أجرة - |
| taksi şoförü olmanın yanında komedyen olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | أاه, لقد نسيت أن كوميدي تماما مثلما أنت سائق أجرة ! |
| Varoluşsal bir taksi şoförü sanki. | Open Subtitles | مثل سائق أجرة وجودي |
| Sen kesinlikle taksi şoförü falan değilsin arkadaş. | Open Subtitles | إنكَ بلا شك لست سائق أجرة |
| - Babası taksi şoförü mü? | Open Subtitles | هل أبيه سائق أجرة ؟ |
| Almanya'ya dönüyor ve Düsseldorf'ta taksi şoförlüğü yapıyor. | Open Subtitles | و بعدها عاد بإدراجه إلى "إلمانيا" ليعمل سائق أجرة في مدينة "دسلدورف". |
| Ne zamandır taksi şoförlüğü yapıyorsun? | Open Subtitles | إذن، أنت تعمل سائق أجرة طوال هذا الوقت؟ |
| Ben katilin bir taksici olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن القاتل ليس سائق أجرة بتاتاً |
| Ah, Bay Kardarsian bir taksi sürücüsü. | Open Subtitles | إنه سائق أجرة |
| Bir taksicinin böyle bir antika silahla ne işi olabilir? Katilin olabilir. | Open Subtitles | الآن مالذي يفعله سائق أجرة بحمل بندقية قديمة؟ |
| - taksi şoförüyüm. | Open Subtitles | سائق أجرة |
| Babasının hayaletini görmüş. Taksi şöförüymüş. | Open Subtitles | ـ لقد شاهدَ شبح والده, أنه كان سائق أجرة |