"ساحة اللعب" - Translation from Arabic to Turkish

• oyun alanına
• oyun parkı
• Oyuna
• oyun alanında
• oyun alanından
• Oyun alanını
• Oyun parkına
• oyun sahasında
• oyun parkında
• savaşçıları oyundan
• oyunlarda oynamasını

Bu ölü ağırlıktan kurtulmak ve oyun alanına bir nakil ışını yakalamak istiyorum.
أريد أن أتخلص من هذا الوزن المميت واللحاق بشعاع نقل إلى ساحة اللعب

Yarın kasvet görünüyor Kapısı kilitli bir oyun parkı gibi
... غدا ...غدا يبدو قاتما ... ساحة اللعب مغلقة دائما

Oyuna geri dönmek zorundasınız. Tekrarlıyorum. Bu yasadışı bir kaçış.
يجب أن تعودوا إلى ساحة اللعب أكرر, هذا الخروج غير شرعي

Daha önce oyun alanında hiç böyle hissetmemiştim.
لم أشعر بهذا ابدا في ساحة اللعب

Bütün birimler oyun alanından çıkıyor.
جميع الوحدات اخرج من ساحة اللعب

Oyun alanını temizlemeye çalışıyordum sadece.
كنت أحاول إخلاء ساحة اللعب لك

Oyun parkına mı gittiniz?
هل ذهبوا الى ساحة اللعب ؟

oyun sahasında krıket kalesindeyken top ayaklarına ve kollarına geldiğinde, acınacak bir şey gibi görünürdü.
بدا إلينا أنه حاد الطباع في ساحة اللعب يضرب السيقان بتهور

Yemekten sonra onları genellikle oyun alanına götürüyoruz.
لأننا بالعادة نأخذهم إلى ساحة اللعب بعد الغداء

...benimle eski oyun alanına gitmeye ne dersin?
-يا أخي ... هل تريد ان تذهب إلى ساحة اللعب القديمة معي؟

Biz buna oyun parkı diyoruz.
ندعو هذه ساحة اللعب

Fulton ve Monroe'nun arkasındaki oyun parkı blok evler.
ساحة اللعب خلف (فولتون) و(مونرو) المجمع السكني

- Oyuna geri dönmek zorundasınız.
-يجب أن تعودوا إلى ساحة اللعب -من "جولد 2" إلى "جولد 3"

Marlo çoğu sabah Mosher ve Lanvale arasındaki oyun alanında yaptığı bir iki toplantıyla başlar güne.
(في الصباح غالبا يظهر (مارلو ويتحدّث قليلا (في ساحة اللعب بين (موشر) و (لانفال

oyun alanında dönel kavşakta değil.
في ساحة اللعب, و ليس الدوار

Polis dün gece Sault Saint'e Marie de ki oyun alanından kaçırıldığı açıklamasını yaptı.
الشرطة تقول: أنها خطفت ليلة الأمس من ساحة اللعب بـ"سولت سانتي ماري"

Kevin normal bir çocuk. Muhtemelen oyun sahasında yaralanmıştır.
هو من المحتمل فقط آذى نفسه خارج على ساحة اللعب.

Sana ne olduğunu merak ederek oyun parkında bekliyorlar diye için içini yemişti hani.
وكنت قلقة جداً لأنك تعرفين أنهم هناك في ساحة اللعب يتسائلون عما حدث لك؟ حسناً, هذا هو إحساسي طوال الوقت

Video oyun savaşçıları oyundan kaçıyor. Bu yasadışı bir kaçış.
المقاتلون يهربون من ساحة اللعب هذا خروج غير شرعي

Ölünceye kadar oyunlarda oynamasını istiyorum.
أريده أن يستمرفي ساحة اللعب حتى يموت وهو ويلعب