Selam. Kardeşin bunu bir hurdalıkta buldu ve çalışır hale getirdi. | Open Subtitles | مرحباً، لقد وجد أخاكِ ذاك في ساحة خردة وقام بإعادة تجديده. |
Evrenin sonundaki delikte aptal bir hurdalıkta sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | أنا عالق في الفجوة في نهاية الكون في ساحة خردة |
Polisler bugün hurdalıkta, öldürüldüğünü düşündükleri bir adamın cesedini buldu. | Open Subtitles | الشرطة وجدت في ساحة خردة جثة رجل والذي يعتقد أنه قد قتل |
Şehrin dışında kontrol ettiği hurdalığa giderdi. | Open Subtitles | إلى ساحة خردة يسيطر عليها عند طرف البلدة |
Polis Fey Sommers'in arabasını bir hafta önce hurdalığa bırakmış. | Open Subtitles | أطلقت الشرطة سراح سيارة (فاي سامرس) إلى ساحة خردة قبل اسبوع |
- Peki ne? - Burası Tardis hurdalığı! Hadi. | Open Subtitles | إنها ساحة خردة "التارديس"، هيا آسف هل تملكين اسما ؟ |
Babasının hurdalığı var. | Open Subtitles | أبوه يمتلك ساحة خردة |
İnşaat şirketin olduğunu söyledin, bir hurdalık değil. | Open Subtitles | أخبرتنا أن لديك شركة بناء لا ساحة خردة |
Kelsey'nin arabası Torrance yakınında bir hurdalıkta bulunmuş. | Open Subtitles | سيارة كيلسي وجدت في ساحة خردة قرب تورنس |
Geceyi bir hurdalıkta geçirdim. | Open Subtitles | قضيت الليلة في ساحة خردة |
Ailemin hurdalığı (junkyard) varmış. | Open Subtitles | والدي يمتلكان ساحة خردة |
Araba hurdalığı mı? | Open Subtitles | ساحة خردة ؟ |
Mekan bilgileri gizli ve sadece Üç Eyaletler bölgesinde 142 tane hurdalık var. | Open Subtitles | معلومات المواقع سرية، وثمة أكثر من 142 ساحة خردة في منطقة (ترايستار) وحدها |
- Ne değilsin? - Çünkü burası hurdalık değil. | Open Subtitles | لأنها ليست ساحة خردة ألا ترين ؟ |