"ساخط" - Translation from Arabic to Turkish

    • kızgın
        
    • hoşnutsuz
        
    • Kızmış
        
    • küsmüş
        
    Başınıza gelen haksız muamelelerden dolayı kızgın olduğunuzu biliyorum. Open Subtitles أنت ساخط كل السخط, من الأخطاء التي قاموا بها ضدك
    Hey, doktor, geldiğin için saol. kızgın bir çalışanımız var. Ne düşünüyorsun? Open Subtitles مرحباً، دكتورة، شكراً للمجىء لدينا موظفٌ ساخط.
    Geçen hafta, çok kızgın bir e-posta almış. Open Subtitles يبدو أنّها تلقت بريد إلكتروني ساخط حقاً في الأسبوع الماضي
    Belki de burada yaşayan hoşnutsuz biri kurul üyelerini hedef alıyordur. Open Subtitles "إذاً ربّما يستهدف ساكن ساخط أعضاء المجلس."
    Kızmış olabilir. Open Subtitles أوه. وقال انه يمكن ان يكون مجرد ساخط.
    Adı beş para etmez hayata küsmüş bir adam olarak. Open Subtitles عجوز ساخط مفلس؟
    Elimizde üç senaryo var birincisi kızgın bir çalışan,.. Open Subtitles حسنا، هناك ثلاث سيناريوهات محتملة الاول هو موظف ساخط
    Bana kızgın olduğunu biliyorum ama her şeyi mahvedemezsin. Open Subtitles أعلم أنّك ساخط علي ولكن لا يمكنك إفساد أمور الجميع
    Omer Malik'in Savunma Bakanlığı'nda çalışan, devlete kızgın tekerlekli sandalyeye mahkum biri olduğumu düşünmesini istedik. Open Subtitles لأجعل عمر مالك يُصدق أنه يقوم بتوظيف موظف ساخط من وزارة الدفاع يجلس على كرسى متحرك
    Geçen yıl kızgın hizmetçinin biri yemek odasındaki koltuğa koymuş. Open Subtitles العام الماضي خادم ساخط ترك واحداً على كرسي " ماريس " للأكل
    Yani gerçekten kızgın değilim diyorsun. Open Subtitles أتخبرني حقاً أنك غير ساخط لذلك
    Memnuniyetsiz, endişeli, kızgın. Open Subtitles مُستاء، قلق، ساخط
    Neden bana çok kızgın? Open Subtitles -لما هو ساخط علي للغاية هكذا؟
    Bazı hoşnutsuz kişiler acımasız bir suçlamada bulundu. Open Subtitles شخص ساخط قدّم إتّهاماً مُتطرفاً.
    Herhangi bir hoşnutsuz vatandaş katil olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون أيّ مواطن ساخط هُو القاتل.
    Kızmış yani alınmış. Open Subtitles ساخط ، كما هو الحال اقذر
    Ona de ki, "Jane'e göre o kendini üstün gören, hayata küsmüş bir yarasa ve bana teşekkür etmesi gerek. Open Subtitles فإنّها لن تسعى لإجراءات تأديبية ضدّكَ أو (ليزبن) أو أنا أخبريها أنّ (جاين) يقول أنّها ذات مصلحة ذاتيّة ، وأنّها خفّاش ساخط عجوز ، وأنّها ينبغي أن تشكرني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more