Sarah Holt'un diz üstü bilgisayarına uzaktan erişerek sabit diskini sildik. | Open Subtitles | كنا قادرين على مسح محمول سارة هولت عن بُعد |
Dava numarası 9-2-2, Sarah Holt'ın davası. | Open Subtitles | قائمة الدعاوى المنتهية 9-2-2 الناس مقابل "سارة هولت |
Sarah Holt'un evinde bulduğumuz kağıt var ya? | Open Subtitles | الورقة التي وجدت في شقة سارة هولت |
Sarah Holt, bu hafta resmen cinayet suçundan hüküm giydi. | Open Subtitles | (سارة هولت) أُتهمت رسمياً بالقتل هذا الإسبوع |
Sarah Holt yakalandığında, diz üstü bilgisayarı da yanındaydı. | Open Subtitles | (عندما تم القبض على (سارة هولت كان لديها حاسب محمول |
Yakın bir zamanda Sarah Holt adında bir sanığı savunmaya başladım. | Open Subtitles | بدأت مؤخراً بالدفاع عن (امرأة اسمها (سارة هولت |
Sarah Holt hakkında konuşmaya gittin, değil mi? | Open Subtitles | أيضاً, ذهبت لإجراء محادثات عن (سارة هولت)، أليس كذلك؟ |
Bir cinayet davasındaki izleri takip ediyordum. Sarah Holt adında bir kadın. | Open Subtitles | كنتُ أتَّبعُ دليلاً على قضية قتل (لإمرأه إٍسمها (سارة هولت |
Sarah Holt'un Noble Sigorta'nın sistemini hacklediğini düşünüyor. | Open Subtitles | يتعقدُ أن (سارة هولت) إخترقت نوبل) للتأمين) |
Sarah Holt 71 yaşında bir kadın olan Margaret Whittaker'ı uykusunda öldürmekle suçlanıyor. | Open Subtitles | (يٌزعَم أن (سارة هولت) قتلت (مارغريت وايتكر صاحبة 71 عاماً في فراشها |
Sarah Holt'un ne yaptığını ya da neden yaptığını bilmiyorum ama bunu öğreneceğiz. | Open Subtitles | ،لا أعلم ماذا فعلت (سارة هولت) أو لماذا ولكننا سنكتشف ذلك |
Sarah Holt göründüğü gibi biri değil. | Open Subtitles | (يبدو كل شيء كما يجب عند (سارة هولت |
Dinle. Sarah Holt bir müvekkil. | Open Subtitles | (وأيضاً, إسمع عميلتنا (سارة هولت |
Sarah Holt'un evinde bulduğumuz kağıt vardı ya? | Open Subtitles | الورقة التي وجدناها في شقة (سارة هولت) |
En iyi tahminim Sarah Holt ile ilgili olduğu. | Open Subtitles | أفضل مالدي أنها كانت بشأن (سارة هولت)؟ |
Müvekkilin Sarah Holt'u ziyaret ediyorum. | Open Subtitles | (زيارة موكلتك (سارة هولت |
Sarah Holt'un diz üstü bilgisayarı etkisiz hale getirildi. | Open Subtitles | (تم مسح حاسب (سارة هولت |
Sarah Holt'un yerini aldığı kişi. | Open Subtitles | (التي حلت محلها (سارة هولت |
Sarah Holt bir şeyler saklıyormuş. | Open Subtitles | و(سارة هولت) كانت تُخفي شيئاً |