Sizi her an, hazirolda bekleyen bir ekip kurmaya mali gucunuz yetmez gunun 24 saati boyunca ve bizim Vikipedi'de yaptigimizi yapan bir ekip. | TED | لا يمكنك بتاتاً تقديم فريق جاهز من الناس 24 ساعة يومياً ويفعلون ما نفعله في ويكي بيديا. |
Bu sürekli açık bir hat. Günün 24 saati arayabilirsiniz. | Open Subtitles | وهذا الخط الساخن, يمكنك الاتصال 24 ساعة يومياً. |
Kız kardeşine günün 24 saati ihtiyacın yok. | Open Subtitles | لا تحتاج الى اختك اربعة و عشرين ساعة يومياً |
Daha iyi bir yaşamım olması için günde 16 saat çalışıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعملون 16 ساعة يومياً حتي أستطيع الحصول على حياة جيدة |
Benim de bir hayatım var. 24 saatimi buna veremem. | Open Subtitles | أنا لست متاحة الـ 24 ساعة يومياً و طوال الاسبوع |
günde 15, 16 saat boyunca, yazın ve kışın köle gibi çalıştı. | Open Subtitles | يُسْتعبد لخمسة عشر ، ستة عشر ساعة يومياً صيفاً وشتاءً |
Nedeniyse, sunduğu herşeyi yüzüne geri fırlatan hayat boyu sahip çıktığı her şeye zarar vermeye çalışmış biri için Dünya'nın gözü önünde yas tutma konusunda kararsız kalması! | Open Subtitles | كل ذلك لأنها تكافح في قيادة عالم في الحداد على أحد رمي في وجهها كل شيء عرضته عليه وكانت في السنوات الأخيرة ملتزمة 24 ساعة يومياً... |
4 nöbet 12 silahlı koruma günün 24 saati devriye geziyor. | Open Subtitles | أربع نوبات من الحراس المسلحين على المعارض الاثنا عشر بدوريات على مدار أربع وعشرين ساعة يومياً |
Su, korunan bir su kaynağından yüksek bir su deposuna getirilerek, üç musluk sayesinde bütün hanelere taşınacak: Biri tuvalette, biri duşta, biri mutfakta, günün 24 saati. | TED | تستمد مياهها من مصدر أمن. يتم جلب المياه إلى خزان مرتفع وتضخ إلى جميع البيوت من خلال ثلاثة حنفيات: موزعة على المرحاض والحمام والمطبخ لمدة 24 ساعة يومياً. |
-affedersiniz -fakat gündğz gazetesi, bütün bunlardan sonra-- pardon hemen hemen günün 12 saati kapalıyız buda burda değiştireceğim şeylerden bir tanesi | Open Subtitles | عذراً - ... ولكنها صحيفة صباحية ، وبعد كل هذا - المعذرة ولكن من الناحية العملية نحن نغلق المكان 12 ساعة يومياً |
Muhtemelen. Günün 23 saati telefon başındadır. | Open Subtitles | ربما فهي على الهاتف 23 ساعة يومياً |
Aksine gökyüzünde her şeyi gören gözleriyle tek işi, günün 24 saati sorun meydana gelmeden onu önlemek. | Open Subtitles | وهو عبارة عن عين من السماء ترى الجميع وتقوم بعمل واحد... وهو تحديد المشكلة قبل حدوثها بـ24 ساعة يومياً |
Kasbah'ı günün 24 saati tutmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نحتل (القصبة)، 24 ساعة يومياً |
Çin'de günde 11 saat futbol topu dikiminde çalışan bir kadın. | Open Subtitles | تعمل المرأة في الصين 11 ساعة يومياً في خياطة كرات القدم |
Monotonluktan ve yorgunluktan bitmiş bir şekilde, sessizce çalışıp aynı işi tekrar tekrar günde 16-17 boyunca yapıyorlardı. | TED | و هم هامدون من الرتابة والتعب، يعملون بصمت، يؤدون مهامهم مراراً و تكراراً لمدة 16 أو 17 ساعة يومياً. |
günde 14 saatimi o komisyonda geçiriyorum. | Open Subtitles | أنا أمضي أربعة عشر ساعة يومياً في العمل مع تلك اللجنة |
NOB'a katıldığım zaman beş ay boyunca 12 saatimi bu odada geçirdim. | Open Subtitles | حينَ إنضممتُ للـ(إ-ع-خ). كنتُ أقضي 12 ساعة يومياً لمدة 5 أشهُر في هذه الغرفة. |
Doktorlar tarafından 24 saat boyunca izlenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لقد كانت تحت ملاحظة الأطباء على مدى 24 ساعة يومياً |
On altı saat boyunca hastanede çalışıyor yine de bütün gece burada takılıyor. | Open Subtitles | إنها تقضي 16 ساعة يومياً في المستشفى وتبقى في الخارج طوال الليل |