"ساعتين في" - Translation from Arabic to Turkish

    • iki saat
        
    • iki saatliğine
        
    Ve bu çalışmayı yaptılar ve diyorlar ki; günde iki saat, mahkumlar dışarıda çocuklardan daha fazla zaman harcıyorlarmış. TED وقد أجروا تلك الدراسة التي تقول، إنه لمدة ساعتين في اليوم، يحصل السجناء على مزيد من الوقت بالخارج أكثر من الأطفال.
    İki saat kadar önce, metro alt geçidinde iki kişi vuruldu. Open Subtitles قبل أكثر بقليل من ساعتين, في محطة أنفاق الشارع الثامن
    Bu çok tuhaf, Yasal Yardım'da iki saat dayanamadın. Open Subtitles هذا غريب. هل لا مشاركة ساعتين في المساعدة القانونية.
    Bir kere, iki saat beni lokantada kilitli tuttu. Open Subtitles تقصدين العمدة الذي أبقاني ساعتين في ذلك المطعم ؟
    Kriminal aldıktan sonra iki saatliğine New York ofisinde tutuldu. Open Subtitles وحصل هذا بعد أن احتجزه الطب الشرعي لمدة ساعتين في مكتبك نيويورك
    O görevin iki saat sonra başlıyor, Alman Operası'nda. Open Subtitles عملك يبدأ في غضون ساعتين في الأوبرا الألمانية.
    2003, Omaha Pokeri, iki saat içinde Benny'nin Boğa Ağılında başlayacak. Open Subtitles الـ2003حدثأوماهاسَيَشْرعُ في ساعتين في بولبين بِني.
    İki saat ufaklıkların konuşmasını mı? Muhtemelen hayır. Open Subtitles مشاهدة الأطفال يتنازعون لمدة ساعتين في المناظرة ؟
    Dalga geçiyorsunuz. İki saat önce park yerinde karşılaşmıştık. Open Subtitles أنت تمزح ، لقد رأيتك قبل ساعتين في موقف السيارات.
    Telefonu hep yanımda taşıyacağım, ve eğer geri dönmem gerekirse, zaten yol sadece iki saat sürüyor. Open Subtitles سأجعل هاتفي الخلوي معي طوال الوقت و اذا احتجت العودة، انها فقط ساعتين في الطريق
    Affedersin, sen hiç ebeveynlik sınıfında iki saat geçirdin mi? Plan şu: Open Subtitles أنا آسف، هل إستغرقت ساعتين في دروس الأبوة؟
    Üzgünüm ama zaten evinde iki saat bekledim. Ondan önce de 2 saat kulüpte beklemiştim. Open Subtitles آسفة، انتظرتك ساعتين في شقّتك، وقبلها انتظرتك ساعتين في الملهى.
    Ofisimin günde iki saat izin vereceğinden emin değilim. Open Subtitles لست متأكّدة من أنّ ساعتين في اليوم تضمن مكتبي.
    Her sabah tuvalette iki saat geçirilince neler başarılıyor şaşıyorsun. Open Subtitles من الرائع رؤية ما يمكن إنجازه عندما تقضي ساعتين في دورة المياة كل صباح
    Sabahları iki saat, akşamları iki saat. TED ساعتين في كل صباح، وساعتين في كل مساء،
    Feliz Gonzalez-Torres'in bu eserine baktığınızda mükemmel derece senkronize olmuş iki saat görüyorsunuz. TED وبالنظر إلى عمل فيليكس غونساليس توريس/ (Felix Gonzalez-Torres). سترون ساعتين في تزامن مثالي.
    İkincisiyle iki saat sonra güney paris de Open Subtitles والآخر، بعد ساعتين في جنوب باريس
    Gale onunla günde iki saat konuşacak. Open Subtitles هو سيتكلّم معها لمدة ساعتين في اليوم
    Halo oynamazsam gecede bir buçuk, iki saat kadar. Open Subtitles لساعة أو ساعتين في الليلة, حينما لا أكون ألعب "هيلو"
    Akşamları iki saatliğine. Open Subtitles ساعتين في المساء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more