Hiç bir fikrimiz yok. Birkaç saat önceye kadar bunun mümkün olduğunu bile bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم يكن لدينا أي فكرة عن الأمر حتى قبل ساعتين مضت |
Ben Birkaç saat önce Dr Brightman tarafından incelendim. İyi olduğumu söyledi. | Open Subtitles | لقد تم فحصي بواسطة الدكتوره برينجتون قبل ساعتين مضت , لقد قالت أني بخير |
Son Birkaç saat içinde bu kadını binaya girerken görüp görmediğini bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أعلم ما إذا قد رأيت هذه المرأة، تدخل المبنى في حوالي ساعتين مضت. |
Serbest bırakıldı bile. Birkaç saat önce. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا منذ ساعتين مضت |
Birkaç saat önce buradaydı ve şimdi... | Open Subtitles | لقد كان هنا، قبل ساعتين مضت. |