İpek çoraplar içindeki bir kadın bacağı çok çekici olabilir. | Open Subtitles | ساق المرأة فى جورب حريرى يمكن أن يكون مغريا جدا |
Bu garip kemiği bulacağım. Ya kedi bacağı ya da parmak. | Open Subtitles | لقد وجدت تلك العظمه الغريبه و أيضاً ساق قطه أو إصبع |
Bir kol, göz veya bacak feda ederek evlerine dönenler şanslı olanlardı. | Open Subtitles | وحدهم من عادوا للبيت من فقد ذراع .. عين .. أو ساق |
Elimizde sadece dövmeli bir bacak, çorap ve bot var. | Open Subtitles | كل ما لدينا ساق مع وشم, وجورب، وقارب آبي : |
Sanjou'nun bacağını yaraladıktan sonra,bunun bir şaka olduğunu düşünmemizi mi bekliyorsun? | Open Subtitles | بعد أدية ساق سانجو، تعتقد حقًا بأننا نترك هذا التدهور كنكته؟ |
bacağı kesilmiş ve başkasının bacağı dikilmiş olan bir adam. | Open Subtitles | تم بتر ساق أحد الرجال و إستبدلت بساق رجل أخر |
Gerçek insan bacağı mı yoksa sahtesi mi bunu bilmiyor olacağım. | Open Subtitles | لو أنها ساق بشرية لكنني لن أعرف إن كانت ساق بشرية |
Yüzü çıtaya doğru atlayarak, geleneksel binme yöntemiyle her bacağı geçirmek yerine, sırtı çıtaya doğru atladı. | TED | بدلاً من أن يقفز ووجهه مواجه للحاجز، ورفع كل ساق باستعمال أسلوب الرافعة التقليدي، فإنه قفز وظهره مواجه للحاجز |
Bugüne kadar hiç ipek çoraplar içinde bir kadın bacağı görmediğinizi anlıyorum. | Open Subtitles | أرى أنك لم ترى قط ساق أمرأة فى جورب حريرى |
JF: Bence -- çok bacak bacak üstüne attığımız doğru. | TED | ج.ف: أنا أعتقد-- أننا بالتأكيد وضعنا ساق على الأخرى كثيرا. |
Sivri uçlu bir parmak... kumaş... yukarı kaldırılmış bir el... bacak olmayan bir bacak, fakat bir kol... devasa vücutların şaşırtan balesi... kol ve bacakların her tarafı tararcasına hareketleri... | Open Subtitles | الأقمشة يد مرفوعة ساق وهي ليست ساق؛ ولكن ذراع |
Hayır. Prensesler, toplum içinde bacak bacak üstüne atmazlar. | Open Subtitles | لا ، الأميرات لا يضعن ساق على ساق بين الجمع |
Şu anda yapmak istediğim tek şey Başkan'ın sakat bacağını düzeltmek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريد عمله الآن هو علاج ساق السيّد المشلولة. |
O kadar bacağın içinde gidip en sevdiğininkinin bacağını vurmalıydın zaten! | Open Subtitles | مِنْ بين كلّ السيقان المتاحة أمامك أطلقت على ساق المفضّلة لديه |
Yani , ben yatakta böyle yatıyordum , bir ayak şöyle havada .. | Open Subtitles | أعنى انا كنت نائم على السرير مثل هذا مع ساق مفروده فى الهواء |
İkimizden birinin şuna basıp ayağını kırdığını düşünsene sanırım kendi durumundan memnun olurdun. | Open Subtitles | ربما تُكسر ساق احدهم عليها ستكون مسرورا من نفسك وقتها |
Neticede bacağım kırıldı, ama savrulmuştum. | Open Subtitles | تعرضت لكسر ساق في العملية لكنني كنت أرميه |
Tek bacaklı Pigtown fahişesi gibi etrafta koşuşturup duracağız. Ne uğruna? | Open Subtitles | أنت تنتقّل مثل عاهرة لها ساق واحدة يوم الدفع ولأجل ماذا؟ |
Fare olsam, pantolonun bacağından yukarı çıkardım ve taşaklara kestirme yol bulurdum. | Open Subtitles | إذا كنت فأر سأجري مباشرة أعلى ساق البنطال ويذهب مباشرة إلى الكرات |
Asiller, Fransayı ayakta tutan 3 ayaklı sandalyenin bir ayağı sadece. | Open Subtitles | النبلاء مثل ساق واحدة لكرسي ذو ثلاثة أرجل، الذي يحمل فرنسا |
bacağının bir tanesi yorganın dışında kalıp pijamanı kaldırmasına ne demeli? | Open Subtitles | وماذا عن أنك تبقين ساق واحد خارج الغطاء وبجامتك مرفوعة؟ |
O yüzden, ben bacağımı seninkine sokmadan git de başkasının bacağını yala. | Open Subtitles | لذا اذهب و ارفع ساق رجلا اخر , يا ذو الوجه الغبى , قبل ان اسحبك من ساقك |
Burada sanayiyi temsil eden kocaman bir dişli var, limanı temsil eden bir gemi var, ve kocaman bir buğday Sapı mayalama sanayisine hürmetini sunuyor. | TED | يوجد تروس عملاقة ترمز إلى الصناعة و سفينة تعبر عن المرفأ ساق عملاقة من القمح. تكريماً لصناعة التخمير |
Zavallı adam hastaneye kadar kendine ait olmayan bir bacakla topallayarak gelmiş. | Open Subtitles | و هذا الرجل المسكين عرج الى المشفى على ساق ليست ملكه |
O, bacakları olmayan kuşunu arıyordu. | Open Subtitles | كانت تبحث عن ساق أقل لها تساعدها على الطيران |