"سالماً" - Translation from Arabic to Turkish

• sağ salim
• güvende
• güvenle
• zarar
• güvenli
• Dikkatli
• dikkat
• güvenliğini
• tek parça halinde
• canlı
• salimen
• sapasağlam

Şefe onu sağ salim geri getireceğimize söz verdik.
لقد قطعنا وعداً للزعيم أننا سنجلبه سالماً غانماً

Üzülmeyin bayan... Büyük Britanya'nın tüm gücünü Ray'i sağ salim geri getirmek için kullanacağız.
بالتأكيد ، لاداعي للقلق ياسيدتي أؤكد لكِ أن الإمبراطورية البريطانية ستضمن لكِ عودته سالماً

3.olarak eğer uyuşturucu yaparsanız, bilmenizi istediğim bazı şeyler var. Çünkü esas çizgim aileleriniz, gece eve güvende gelmenizi ve büyüyüp sağlıklı yetişkin olmanızı ister.
ثالثاً، إذا تعاطيتموها فهناك أمور أريدكم معرفتها لأن ما سأقوله وسيقوله الأهل هو ارجعوا الي بيتك سالماً آخر المساء وأنموا وتمتعوا بمرحلة نضج جيدة وصحية

Ama oradaysan ve hayatim boyunca iyi bir seyler yaptiysam onu güvende tutman için yalvariyorum.
ولكن إن كنت كذلك وإن كنت قد فعلت قط شيئاً جيداً في حياتي فإني أتضرع إليك بأن تبقيه سالماً

güvenle dönmen için tanrılara şükrediyordum.
أمي كنت أشكر الآلهة على عودتك سالماً

- Bilmiyorum. Joey'e zarar gelmesin. Sana güveniyorum.
أريد أن يقبض على جوي سالماً أعرف أنك ستفعل ذلك.

Aya adam göndermek iyi bir örnek ve onun dünyaya güvenli bir şekilde dönmesini sağlamak da fena değil.
حسناً، وضع رجل على القمر كان فكرة جيدة، وإعادته سالماً إلى الأرض لم تكن سيئةً كذلك.

Dikkatli gidin, Başkan Yardımcısı.
أرجو أن تصل إلى المنزل سالماً يا نائب الرئيس

Kendimden biliyorum, Bay Musgrove sürekli mahkemelere gider, eve sağ salim döndüğüne çok memnun olurum.
انا أعلم بهذا فالسيد مسغروف كان دائما يذهب للمحاكمات العسكرية وأسعد دوماً لرجوعه للمنزل سالماً

Her gece diz çöküp Tanrıya "Tanrım onu eve sağ salim döndür." diye dua etmekten dizlerim yara oldu..
..سأخبرك بذلك, ركبتاي جفّت لأني كنت راكعة عليهما كل ليلة أصلي لله.. يارب, أعده إليّ سالماً

Sözünde durup şahitlik yaparsan, seni buradan sağ salim çıkaracağıma söz veriyorum.
،حافظ على وعدك وقول شهادتك وأعدك بأني سأخرجك من هنا سالماً

Hepimizin senin ve sağ salim dönüşün için dua edeceğini bilmeni istiyorum.
وأن تعلم أننا جميعاً سنًصلى لأجلك ولعودتك سالماً , حسناً ؟

Her gün oğlumuzun sağ salim dönmesi için göz yaşı döküp dua ediyoruz.
كل يوم نبكي من أجل إبننا الصغير و نقوم بالصلاة من أجل عودته سالماً

Buraya sağ salim dönmesi çok önemli.
في غاية الأهمّيّة أن يعود إلى هنا سالماً

1 Level olsak bile oraya güvende gidebiliriz.
حتى في المستوى الأوّل يمكنني الوصول إلى هناك سالماً

güvende olman için diz çöküp dua ettim.
لقد تضرعت جاثياً على ركبتيّ و دعوت أن تعود سالماً

Ve güvende olacaksın, ve her gelecek kral sana borçlu olacak.
وأنت ستكون سالماً وأي ملك مستقبلي سيكون في دينك

güvenle dönmen için Tanrılara şükrediyordum.
أمي كنت أشكر الآلهة على عودتك سالماً

Benimle olan ortaklığından zarar görmeden çıkman beni sevindiriyor.
هذا يسعد قلبي، لمعرفة أنك سالماً من كل هذه الأمور التي تحدث معي

Bütün turistler gibi... herşeyin güvenli olmasını istiyorsun aynı Amerika'daki gibi.
... مثل كل سائح تريد كل شىء سالماً مثل أمريكا تماماً

Demek istiyorum ki.... Dikkatli olmasnı isityorum Jack... seni çok özleyeceğim dostum...
.. لقد أردت أن أقول فحسب " أريد منك أن تبقى سالماً " جاك سأفتقدك حقاً يا فتى

Şimdi oldu, tamam. İyi eğlenceler, dikkat edin.
حسناً هذا يبدو منطقياً تماماً وقتاً ممتعاً , كن سالماً

Onun güvenliğini sağlamak benim işimmiş gibi.
أتعلمين , وطيفتي أن أبقيه سالماً

Oradan tek parça halinde döndüğünde bıçağın uğur getirdiğine inanmış.
ولمّا عاد سالماً إعتبر هذه السكين جالبة للفأل الحسن

Eh, seni canlı olarak görmek güzel, İnekburger, ve siz ikinize gelince, umarım dersinizi almışsınızdır.
حسناً ، من الجيد عودتك سالماً أيها الأبله وبالنسبة لكما ، آمل أنكما تعلمتا درساً

Elbette efendim, salimen dönüşünüz şerefine mükellef bir cümbüş donatalım dedik.
حسناً, حسناً, طبعاً, سيدي لقد كنا نريد أن نحتفل بعودتك سالماً.

Bana sapasağlam dön.
عُد إليّ سالماً